136 syf.
10/10 puan verdi
Daha en başından kendinizi sorgulamanıza neden olacak soruyla karşılaşıyorsunuz. Kitap 6 tane hikayeden oluşuyor. Birinci hikayemiz İnsan Ne İle Yaşar?: Yaşamamız için neye ihtiyacımız var? Çoğu zaman bıktığımız ya da isyan ettiğimiz bu yaşam için ne gerekli bize? Hatta yanlış şeyleri yaşam sebebi gördüğümüz için mi sevmiyoruz bu hayatı? Bunun
İnsan Ne ile Yaşar
İnsan Ne ile YaşarLev Tolstoy · Tutku Yayınevi · 2017193,4bin okunma
YANNİS RİTSOS/KARARMIŞ ÇÖMLEK
`kararmış çömlek ` `yannis ritsos` çok uzaktı geldiğimiz yol. kardeşim, çok uzak. ağırdı, çok ağırdı bileklerde kelepçeler. akşamları sallayıp başını "vakit geçti" deyince küçük lamba dünyanın tarihini okuyorduk belirsiz isimlerde mapusane duvarlarına tırnakla kazınmış tarihlerde ölümü beklemiş insanların çocuksu çizgilerinde - bir
Reklam
139 syf.
8/10 puan verdi
Haydi müzikle girelim olaya bu sefer de. Kabil'in yolculuğu, kulaklarımda ister istemez şu güzel şarkıyı çınlattı: youtube.com/watch?v=BpzdcBC... İnceleme mi? Ona da sıra gelecek. Hem de, liseliler bilmez bu sloganı, "önce hüplet, sonra gümlet" tadında bir inceleme olacak. Ya da şöyle diyelim, rahmetli Kemal Sunal'ın İnek
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,3bin okunma
Nuru nar görmek….
Kainatdan istifade için aza ve duygularla teçhiz edilmişiz. Dil tattığını, burun kokladığını, kulak dinlediğini, göz şahit olduklarını kabullenir. Beşerin bulaşık eli karışmamak şartıyla istifademiz fıtridir. İman hakikatlerini de akıl ve kalbimiz kabullenir. Dalalet fikirleri akıl, kalb ve fikrimizi bulandırıp nuru nar görmesine sebep olur.
59 syf.
·
Puan vermedi
Bir sabah ben de evden ruhumu unutarak çıktım.Eksik olduğunu farkettim ama dönüp bakmadım. Ben de sokaklarda aradım,buldum. Sonra yakışmadım bir sokağa ben de. Ve bana da baktılar yabancılığımı hissettirene kadar,yabancılara yabancılığını hissettiren bakışlarla bakma mesleği mensupları. Bende bir gün bir çeşme kenarında kahvemi içerken kendi kendime konuştum. Kulaklarımda mutlaka bir Orhan abim veya mor hareli sesiyle Müslüm babadan bir şarkı uğuldadı. "Zamanın eli değdi bize.Çoktan değişti her şey..." Ben de,ben de,ben de. Dedim ki "Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku..." Okuyunuz ki,siz de kendinizi,çelişkilerinizi,kendi içinizde tutarlı ama dışarı karşı tutarsız hallerinizi yakayalıp hesap sorabilin ya da sevin onları size kalmış. Bir çocuk da size ne oynuyorsun diye sorabilir,çocuklara güzel cevaplar verin. Bu ağrılar,sancılar bizlere ağır yükse de.Ağırlıklarımız olmasa yazabilir miydik böyle utanmadan ve okuyabilir miydik acıtan sözcükleri acıyarak . Kitapla kalın dostlar..
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,5bin okunma
Duygulanmamak elde değil...
Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev alev, Seni bekliyorum okul bahçesinde, İçimde deli bir cesaretle, Hayatım boyunca unutamayacağım O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor, Merdivenlerde bir koşuşturmaca, Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun
Reklam
974 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.