Sabahaddin Ali Her söz izahâta muhtaç mı? Her satırda bir muamma olamaz!.. Deli Filozof
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
Reklam
Nihal Atsız salona alınarak dinlendi. Yargıç şahide sordu: -İç İşleri Bakanının nutkunda bahsolunan komünistler kimlerdir? -Milli Eğitim Bakanlığının kadrosu içinde bulunan Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesinde profesör Pertev Nafiz (Naili-ABE), Niyazi Berkes, karısı ilmî yardımcı Mediha Berkes, İstanbul Edebiyat fakültesinde profesör Sadrettin Celâl, Konservatuvar öğretmenlerinden Sabahaddin Ali, lise öğretmenlerinden Adnan Cemgil, hâlâ Amerika'da bulunan profesör Muzaffer (Muzaffer Şerif Başoğlu ABE), Ankara Dil fakültesinde doçent Behice (Behice Boran-ABE) bulunmaktadırlar. Bunların hepsi komünisttirler. Ya mahkûm olmuşlardır, ya en az nezaret altına alınmışlardır. Bu esnada Kenan Öner, yargıçtan müsaade alarak şahide sordu: -Bir profesör daha vardır... Galiba kendisi Giritlidir? -Evet, Dil Kurumunun nafiz azalarından Ahmed Cevad vardır. Bu zat, Rusya'da Türkiye aleyhinde neşriyatta bulunmuştur. -Hasan Ali Yücel'in bunları himaye ettiğine dair bilginiz var mı? -İç İşleri Bakanlığının nutkunda 'Yurt ve Dünya' adlı mecmuadan bahsedilirken bunun Moskova'dan talimat alan Şefik Hüsnü tarafından idare edildiği bildirilmişti. Bu mecmua Hasan Âli'nin bakanlığı zamanında Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden ayrılan tahsisatla matbaaya verilmiş ve okutturulmak üzere mekteplere dağıtılmıştır. Yakın zamana kadar Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat müdürlüğünü yapan Adnan Cahit Ötüken, bunların tamamını mekteplere göndermemiş, depoya saklamıştır. Bunu da Ankara'da çıkan 'Bayrak' gazetesinde okudum.
Burada yalan para eden bir iştir. Burada herşey bir yapmacık, bir gösteriştir. Kimi coşar din uğruna ölür, yalan! Kimi gider vatan için can verir, yalan! Bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır; Şairlerin büyük aşkı fani bir kızdır. Bu dünyada herkes sinsi, herkes cılızdır. ~Sabahaddin Ali ~
“Maria Puder bana bir ruhum bulunduğunu öğretmişti ve ben de onun, şimdiye kadar rastladığım insanlar arasında ilk defa olarak, bir ruhu bulunduğunu tespit ediyordum. Muhakkak ki bütün insanlarin birer ruhu vardı, ama birçogu bunun farkında değildi ve gene farkinda olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bir ruh, ancak bir benzerini buldugu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yasamaya, -ruhumuzla yasamaya-başlıyorduk.” Sabahaddin Ali Kürk Mantolu Madonna
Yusuf Atılgan(1921-1989)
-Arzu Özdemir yazısından alınmıştır. Yusuf Atılgan, Manisa’nın Göktaşlı Mahallesi’nde doğmuştur. Resmi kayıtlara göre 25.08.1921’de, kendi ifadesine göre 27.06.1921’de dünyaya gelmiştir.[1] 1922 yılının Eylül ayında Yunanlardan kaçarak bir dağdan şehrin yanışını seyretmek zorunda kalan ailesi, daha sonra Manisa’nın 20 km. uzağındaki Hacırahmanlı
Reklam
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.