Merhaba, bugün ilk defa Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir kitabına inceleme yazıyorum. Biliyorum haddime değil iyi ya da kötü eleştirmek. Ki öyle yapmayacağım. Kitaptan ve Atatürk’ten bahsedeceğim. Nasıl bir kitap olduğunu söylememe gerek bile yoktur zaten.
Kitabı anlatmaya geçmeden önce, Ulu Önderimizden, Atamızdan biraz bahsetmek
Lorî ana dilim Kürtçe' de nenni demek. Bizim ağıtlarımızın, türkülerimizin, ninnilerimizin değişmez kelimesidir; acıdır, hüzündür lorî. Tıpkı bizim gibi çünkü biz hep öteki olduk, Doğuluyum, Kürtüm deyince acaba terörist mi bakışını gördük insanların gözlerinde. Ben bu gece dilimde bu kelime ile haksızlığa uğramış, acı çekmiş, yok yere
"Herşeyin bittiği yerden başlanmalıydı, hayata tutunabilmek"
Nefesi kesilircesine uyandığında saat 03.46.26'yı gösteriyordu. Odanın içerisi, dışarıdan gelen ışık ile puslu bir görünüm hissiyatı veriyordu ilk başlarda. Gözlerini açmaya çalışıyor, elleri ile yüzünü, kollarını anlamsız bir şey yapar gibi siliyordu. Tavrı çok farklıydi.
Türkiye ile ilgili kitapta bulunan 77 rekordan bazıları şöyle:
En uzun boylu adam (Sultan Kösen, 2 m 51 cm)
-En büyük elli adam (Sultan Kösen, 28,5 cm)
-En kısa boylu kadın (Elif Kocaman 72,6 cm)
-İlk kadın savaş pilotu (Sabiha Gökçen)
-En fazla beton blok kıran adam (Ali Bahçetepe, 1 dakikada 1,145 beton blok)
-En uzun burunlu adam (Mehmet Özyürek, 8,8 cm)
Kişi başına en fazla ekmek tüketen ülke (Türkiye, 199,6 kilogram)
-Üç portakalı en hızlı soyup yeme (1 dakika 16 saniye)
-1 dakikada en fazla portakal suyunu sıkma (880 mililitre)
En hızlı kolbastı dansı (1 dakikada 320 adım)
-Kürekle üç okyanusu geçen ilk kişi (Erden Eruç)
-Üzerinde en fazla kristal bulunan gelinlik (45 bin 24 kristal)
-1 dakikada en fazla yastık kılıfı değiştirme (7 yastık)
Bir insanın çok iyi matematik yapabilmesi , müzik aleti çalabilmesi , basketbol oynanabilmesi , şiir yazabilmesi vs.
Liste uzayıp gider….
Guinness Dünya Rekorları’na giremediğimiz sürece yetenek değilmiş arkadaşlar 🤭🤭
İmza : Babam 🤷♀️🤭
3 Ağustos 1938 tarihinden başlayarak, Atatürk'ün ölümüne kadar olan süreci gün gün anlatan bir eser. Kitapta günlük yapılanlar kısa başlıklar ile anlatılmış. Onun dışında kalan kısımlarda Atatürk'ün fikir dünyası, inkılapları, anıları ve söylemleri anlatılıyor.
İyi bir Atatürk okuyucusu için sıradışı çok fazla bilgi var diyemem ama çok başarılı bir derleme diyebilirim.
Daha önce hiç bilgimin olmadığı, 90 yaşındaki Abd'li bir kadının Atatürk'e yazdığı övünç dolu mektup ile Yunan genç bir kadının Atatürk'e yazdığı mektup beni çok şaşırttı. Bu mektuplar Ulu Önder'in yaşadığı dönemde milletlerarası nasıl bir itibar gördüğünün en yalın göstergesi.
Bunun dışında Atatürk ile Çanakkale Savaşı'nda savaşmış bir Yunan Generalin yıllar sonra yazdığı mektup da büyük beğenimi kazandı.
Atatürk'ün son 100 gününde yanında sürekli olarak kardeşi Makbule, manevi kızı Afet İnan ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen bulunuyor. Özellikle Gökçen'in anıları kitaba büyük değer katmış.
Tabii ki Ulu Önder Atatürk'ün vefatının anlatıldığı bu kitap oldukça duygu yüklü. Ben eseri başarılı buldum ve tavsiye ediyorum.
Ulu Önder'in sözü ile bitireyim.
" Milletim beni istediği yerde yatırsın, yeter ki beni unutmasın. "
(bkz: 20 temmuz 2015 suruç patlaması)
(bkz: 10 ekim 2015 ankara patlaması)
(bkz: 23 aralık 2015 sabiha gökçen patlaması)
(bkz: 12 ocak 2016 sultanahmet patlaması)
(bkz: 17 şubat 2016 ankara patlaması)
(bkz: 13 mart 2016 ankara patlaması)
(bkz: 19 mart 2016 taksim patlaması)
(bkz: 27 nisan 2016 bursa patlaması)
(bkz: 1 mayıs 2016 gaziantep patlaması)
(bkz: 7 haziran 2016 vezneciler patlaması)
(bkz: 28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlaması)
"şehit diyen algı yönetiminize sıçayım sizin sivil deyince millet neden diye soracak değil mi onur yoksunları sizi.
şehit : kutsal bir ülkü, din veya inanç uğrunda ölen kimse.
ölenler sivil.
ölenler sivil.
ölenler sivil."
28 Ağustos 1938: Atatürk, Sabiha Gökçen'e şunları söyler:
" 30 Ağustos'u bensiz kutlayacaklar. Oysa o kadar çok isterdim ki o törene katılmayı. Çocuklarımızı, ordumuzun geçişini görmeyi, biliyor musun Gökçen ? Bayrağımızı da özledim; onun şöyle anlı şanlı dalgalanışını, göklerle bütünleşmesini...🇹🇷