Sefinem gark oldu dert deryâsına
Sahrâ-yı sînemi sel aldı gitti
Hasret-keş olmuştur dil Leylâsı'na
Bülbül-teg zârımı gül aldı gitti
Kûy-ı cânânıma varayım derdim
Bir zaman zevk safâ süreyim derdim
Didâr-i dildârı göreyim derdim
Nevbetim elimden el aldı giiti
Sahrâ-yı sîneme dağlar çekilmiş
Dal olmuş kametim kaddim bükülmüş
Yâr yolunda nice ömrüm sökülmüş
Gönlümün zülfünden tel aldı gitti
Bu dert derûnumu her-dem yâreler
Râkip gaddar ciğerlerim pâreler
Ne felektir benim bahtım kâreler
Bâğ u bostânımı sel aldı gitti
Lütfi'yâ ağlama Hüdâ Kerim'dir
Dertlinin derdine Allâh Âlîm'dir
Sende dert var ise Mevlâ Hâkîm'dir
Sabr-ı bî-pâyânım yel aldı gitti
Allah’ım! Gencecik bedenlerini vatanlarına siper eden, canlarını din-ü devlet, mülk-ü millet uğrunda feda eden, istiklal ve istikbalimiz uğrunda ruhunu sana armağan eden şehitlerimizin hüznü ile sana yalvarıyoruz. Ellerimizi boş çevirme Allah'ım. Vatan için, millet için, barış için, huzur için, din için, mukaddesat için, hürriyetimiz ve geleceğimiz için can veren bütün şehitlerimizi rahmetinle kucakla Allah'ım. Gelen acı haberlerle yürekleri dağlanan annelere, babalara, eşlere, evlatlara sabr-ı cemil ihsan eyle Allah'ım. (AMİN)
Tabiki de Seni Seviyorum.Ama sırf Allah yarattı diye.Yoksa bi kaşık suda boğar,32yerinden bıçaklar,üstünden dozerle geçer,tırnaklarını kerpetenle söker,uzay boşluğuna bırakırdım.Ama Rabbim işte sabr veriyor:)
Ey gönül sabr it tahammül kıl ana
Yâre irişmek işi az az olur .
(Ey gönül! Sen bütün bunlara tahammül et,sabret;
Çünkü,sevgiliye kavuşmak zamanla,yavaş yavaş olur.)