Çok saçma:)
Bilirsiniz saçmalama hakkı bir sarhoşlar, bir de aşıklara verilir.
Erhan Tatlıdilli
Erhan Tatlıdilli
Günaydın! Günaydın!
Günaydın! Günaydın!
“Annemi çağırdım ve yarışma ile ilgili haberi ona gösterdim. ‘Dene,’ dedi. Başımı salladım ve homurdanarak yeterince iyi olmadığım gibisinden bir şeyler söyledim. ‘Saçmalama,’ dedi. ‘Dahi olmana gerek yok. Dene yeter!”
Reklam
Bugün güzel mi sence olric? -Güzel olmayan gün mü var... Saçmalama sonbahar...
Saçmalama Kuki insanoğluna güvenilir mi hiç. Zaten hayatı boyunca kendini kandırır durur. Seni yarıyolda bırakmayacağı ne malum.
Saçmalama, sınırlarını bil, bin düşün bir söyle.
Çok zengindiler. Güçlüydüler. Bilgide çok ileriydiler; bilim ve teknolojide müthiştiler. Diğer insanlarla karşılaştırdıklarında kendilerini çok farklı ve değerli buluyorlardı. Şımardılar; hak-hukuk tanımaz oldular. Durumun farkında olan birisi, gidişatın yanlışlığı konusunda kendilerini uyardı: Yapmayın. Aklınızı başınıza alın. Durumunuzu düzeltin dedi. Ama söz dinlemediler. Üstelik uyaranı yanılmakla, ahlaksızlıkla suçlayıp; hak, hukuk, adalet, ahlak gibi şeylerin modası geçmiş saçmalıklar olduğunu savundular. Uyarıcı, gidişatınız kötü, düşünceleriniz yanlış; kendinizi mahvedeceksiniz. Felaketin bulutları üzerinizde dolaşıyor ama görmüyorsunuz, görmek istemiyorsunuz. Felaket gelince hiç olduğunuzu anlayacaksınız; o zaman biliminiz, zenginliğiniz, gücünüz, imkanlarınız hiçbir işe yaramayacak dediyse de aldırmadılar. Saçmalama, bize kim ne yapabilir. Gücümüz karşısında kim durabilir? Üstelik biz yanlış iş yapmıyoruz; bunları elde etmek için nice emekler sarf ettik dediler. Ve bir gün ufku bulutlar sardı. Güldüler. Uyarıcıya gülüp; sen azaptan bahsediyorsun, halbuki bunlar rahmet dediler. Ama yanıldılar; rahmet dedikleri felaketti. Bir anda her şey altüst oldu. Sanki tüm yaşananlar bir hayaldi. Kendilerinden geriye hiçbir şey kalmadı. Hiç yaşamamış gibi oldular.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.