Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Baksana kim boynu bükük ağlayan? Hakk-ı hayâtın senin ey müslüman! Kurtar o bîçâreyi Allah için, Artık ölüm uykularından uyan! Bunca zamandır uyudun, kanmadın; Çekmediğin kalmadı, uslanmadın. Çiğnediler yurdunu baştan başa, Sen yine bir kerre kımıldanmadın
Sayfa 320 - Akçağ yayınlarıKitabı okudu
Aldanma insanların samimiyetine Menfaatleri için gelirler vecde Vaad etmeseydi Allah cenneti Ona bile etmezlerdi secde
Reklam
"Bu âlem imtihan meydânıdır ervâh için."
Lâfzı muhkem yalınız, anlaşılan, Kur'ân'ın, Çünkü kaydında değil hiçbirimiz ma'nânın. Ya açar nazm-ı celîlin, bakarız yaprağına; Yâhud üfler geçeriz, bir ölünün toprağına. Inmemiştir hele Kur'ân, bunu hakkıyla bilin, Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.
Biraz da fıkıh:
"- Dara geldin mi, Şerîat! Sus ulan iz’ansız! Ne zaman câmi’e girdin? Hani tek bir hayrın? Bir kızılbaşla senin var mıdır ayrın, gayrın! Ağzı meyhâneye rahmet okuturken, hele bak, Bana gelmiş de Şerîatçi kesilmiş... Avanak! Hangi bir seyyie yok defter-i a’mâlinde ? Seni dünyâda gören var mı ayık hâlinde? Müslümanlık’ta Şerîat bunu emretmiş imiş: Hem alır, hem de boşarmış; ne kadar sâde bir iş! Karı tatlîki için bak ne diyor Peygamber: “Bir talâk oldu mu dünyâda, semâlar titrer!” İki evlense ne varmış! Bu yenir herze midir? Vâkıâ ba’zen olur, dörde kadar evlenilir... Bu kimin harcı, a sersem, hele bir kerre düşün! Tek kadın çok sana emsâl olan erkekler için. Hani servet? Hani sıhhat? Ne ararsan, mefkûd ; Tamtakır bir kese var ortada, bir sıska vücûd! Sen duâ et ki “Şerîat” demiyor evde karın! Yoksa, boynunda bugün zorca gezerdin yuların! Karı iş görmeyecek; varsa piçin bakmayacak; Çamaşır, tahta, yemek nerde? Ateş yakmayacak. Bunların hepsini yapmak sana âid “Şer’an!” Çocuk emzirmeye hattâ olacak bir süt anan! “Boşarım, evlenirim” bahsini artık kapa da, Hak ne verdiyse yiyip hoş geçinin bir arada."
Sayfa 138 - Beyan Yayınları | Köse İmamKitabı okuyor
Ne işin var düğün evinde...
“Hayât-ı âile” isminde bir maîşet var; Saâdet ancak odur... dense hangimiz anlar? Hayât-ı âile dünyâda en safâlı hayât, Fakat o âlemi bizler tanır mıyız? Heyhât! Sabahleyin dolaşıp bir kazanca hizmetle; Evinde akşam otursan kemâl-i izzetle; Karın, çocukların, annen, baban, kimin varsa, Dolaşsalar, seni kat kat bu hâleler sarsa; Sarây-ı cenneti yurdunda görsen olmaz mı? İçinde his taşıyan kalb için bu zevk az mı? Karın nedîme-i rûhun; çocukların rûhun; Anan, baban birer âgûş-ı ilticâ-yı masûn . Sıkıldın, öyle mi! Lâkin, biraz alışsan eğer, Fezâ kadar sana vâsi’ gelir bu dar çember. Ne var şu kahvede bilmem ki sığmıyorsun eve? Gelin de bir bakalım... Buyrun işte bir kahve:(...)"
Sayfa 127 - Beyan Yayınları | Mahalle KahvesiKitabı okuyor
Reklam
Mukaddime
Şi'r için "gözyaşı" derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin giryesidir* bence bütün âsârım!** *Aczimin giryesi: acizliğimin gözyaşları **âsârım: eserlerim
Sayfa 45 - Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2021
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz; Bu yol ki Hakk yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!
Sayfa 193Kitabı okudu
Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek; İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!
Hubbu'l vatan, mine'l îmân.
Batı ordularının en modern silahlarla, tank ve toplarla, tıpkı çelikten bir duvar gibi üzerimize yürümesi bizim için önemli değildir. Türk milletinin öyle bir imân gücü, şehitlik inancı vardır ki, o imânlı göğüslerin her biri, bir kale gibidir. Bu imânlı göğüsler karşısında en modern silahlar etkisiz kalır, hepsi yok olur, parçalanır.
Reklam
Bir baksana gökler uyanık, yer uyanıktır. Dünya uyanıkken uyumak, maskaralıktır.
"Hâlikin nâ-mütenâhî adı var en başı Hak Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak Hani ashâb-ı kirâm ayrılalım derlerken Mutlaka sûre-i ve'l-Asr'ı okurmuş bu neden? Çünkü meknün o büyük sürede esrâr-ı felâh Başta îmân-ı hakîkî geliyor sonra salâh Sonra hak sonra sebât: İşte kuzum insanlık Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık" (Safahât, İstanbul 1944, s. 419).
Sayfa 419
1088 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Safahat: Mehmet Akif'in Yüreğinden Yaşamın Yüzleri
Safahat, kelime olarak “hayatın değişik yüzleri, görünümleri” ile “aşamalar, evreler” anlamlarına gelir ve safahat 7 ayrı kitabın ortak adıdır. İlk kitabı -kitaba adını da veren- Safahat, ikinci kitabı Süleymaniye kürsüsünde, üçüncü kitabı Hakkın sesleri, dördüncü kitabı Fatih kürsüsünde, beşinci kitabı Hatıralar, altıncı kitabı Asım,yedinci
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076,3bin okunma
1088 syf.
·
Puan vermedi
Tanımadığımız sadece adını ezberlediğimiz o insan...
Mehmet Akif Ersoy, Türk şairi, yazar ve düşünürdür. 20 Aralık 1873 tarihinde İstanbul'da doğmuş ve 27 Aralık 1936'da aynı şehirde vefat etmiştir. Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Âkif, özellikle "Kurtuluş Savaşı'nın şairi" olarak anılmaktadır.Akif,milli ve dini şahsiyet özelliği
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076,3bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.