Bugünkü durumunuz ve yaptıklarınızla övünülecek bir şeyiniz yoksa daima geçmişinizle övünürsünüz, geçmişinizde de övünülecek bir şeyiniz yoksa övünülecek bir geçmiş uydurursunuz.
Hüzün, adı gibi bu kitaba hakim olan duyguydu. Gencecik hırslı, hırçın, çalışkan ve de güzel bir kızın olgun ve savaşçı bir anneye dönüştüğünü görüyoruz. Neler yok ki bu eserde. Otobiyografik bir eser aslında ama okurken Ayşe Kulin’in adeta aile efradından biri gibi, onun bir arkadaşı gibi okuyorsunuz.
Ayşe hanımı ben çok daha fazla sevdim. Mücadelesini, çocuklarına olan bağlılığını sevdim. Kendi ayakları üzerinde durmasını sevdim. Muhittin amcayı (babası) sevmesini, annesi ve anneannesi ile didişmelerini sevdim. Bir tek ülkemizin yaşadığı karanlık, zor ve akıl almaz dönemleri sevmedim. Olayların insanlarımıza yarattığı etkiyi sevmedim. Ancak bunlar gerçek. Tıpkı Ayşe Hanımın hayatı gibi.
O’nun dürbününden ilk kitapla (Hayat) birlikte tam 40 yıla şahitlik ettim. Sizler de Ayşe hanımla arkadaşlık etmek isterseniz okuyun. İyi ki varsın Ayşe Kulin… Sonsuz sevgi ve saygıyla…
"Hayat akan bir sudur Mâço," demişti babam. "Su bazen bulanık akar." "Geçenleri hiç düşünme" de demişti, benim filozof babam. "Şimdi artık sadece önüne bak!"
Namık Kemal, vatan ve hürriyet şairimiz. Türk edebiyatı ve Türk basınının gelişimine çok önemli katkılar yapmış aydın düşün adamımız. Onun ilham olduğu insanlar bugünkü Türkiye’yi inşa ettiler. Eser erken dönem Türk edebiyatı örneklerimizden. Okurken hafif bir amatörlük göze çarpıyor tabi ki. Bu eserde
Vatan yahut silistre’deki gibi bir vatan teması yok. Magosa’da sürgündeyken yazdığı kısa bir tiyatro oyunu. 1 saatte okunuyor. Sonunda çocuklara üzüleceksiniz. Namık Kemal hatrına okunur. Keyifli okumalar dilerim…
Zavallı ÇocukNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,805 okunma