Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
acıya gülmek
........biliyorum sen yine parmak uçlarında üşüyorsun. aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını, ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun. sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda. apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel! bütün parmakların tıkır tıkır işliyor. iştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku boyunda delice bir yangın parmaklarının buzulunda ah şahrud, her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli! Aşk İle 🕊🕊
Yeter yüreğimi bir çift gözün ateşine rehin verdiğim... Ateş artıyı değildir karşılığımız... Pusatını dağ sisinden alan, firarini mermisine emanet eden bir namludur
Reklam
Ah Şahrud
Ayrılıklar uyandırmalı kör yüreğimi. cehennem yangınlarından ölmeden çıktıysa bedenim; artık benim olmalıyım, benim.
Şahrud & Seyduna - Sen Hiç Mi Bahar Gormedin🎶🎶🎶 youtu.be/v47y4yjW8ag ... Sen hiç mi bahar görmedin Yüreğini aşka sermedin Beni kovsan gitmem derdi. Yaban kokusuz yalancı Şehirde eskimiz yandı gittin. Deva bulmam gözlerime degdi Şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin Yaban kokusuz yalancı...
Son sayfa
ömür göz, kurfal'da gizli bahçedeyim, evet saklanıyorum. bir yandan acının kırbacıyla, arslan gibi kükreyen yaramı terbiye ediyor, diğer yandan uyanmış bahçenin tenhalığını dinliyorum. ne kadar telaşsız bir bahçe, tasasız sallanıyor dallar. kuş seslerinin fonunda. yaban otları vizesiz büyüyorlar birbirlerinin hayatında. bir küçük derecik yosun
Nar İçi Dudaklarında
Açıver dilimi, döküleyim sana. Göğsümde bir magma kaynıyor, aç kapılarını gövdende söneyim. İnsanlaşmış ellerimle cennetine gireyim, boşlukta asılı duran ne varsa tersine çevireyim, seyredilecek denilen yemişlerini yiyeyim, ....... benim....
Reklam
Ah! Her Çiçek kendi dalında açar ...
Göğsümdeki üzüm bağımda, Zührenin önünde eğesin diye mi Kopardın gözlerini Ben burada çıplak asma dalına dönmüş, bükülmüşken?.. Hangi dili giyinirsin bilmem ki, Özgürleşme yani sözcükler yoksullaşır kendine bile yetmez. Her dilin kendi iklimi, toprağı, güneşe, havası, ateşi vardır, çare kendindedir, Kendi doğanın şiiridir dilin, başka dillerde Gövdelenmez. El, göz, dil değmeden önce Bizim dilimizde gövdelenmeli, çarelenmeli. Yaşaması bize bağlıdır, Sevdası şiirimizin, bize. Kül altındaki kordur yüreğim Ay Şahrud, Ateşini diri tutmaktır görevim, Hadi nefesini getir harla, Yanarak bağışlatabiliriz kendimizi sevdaya...
Sürgün
Sürgün nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine kurşunlar kanat çırpardı. kurşun, kendi çığlığına uyanır, kendinden utanırdı bu coğrafyada, ki hiç sevmedi sesini, ismini... ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı. ne zaman çığlık kopsa, bilirdi, ardı derin susku kuyusu olurdu, bir yaprakta olsun solumazdı hayat. şehirleri birbirine
276 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.