........biliyorum sen yine
parmak uçlarında üşüyorsun.
aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını,
ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun.
sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta
ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda.
apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel!
bütün parmakların tıkır tıkır işliyor.
iştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk
geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku boyunda
delice bir yangın parmaklarının buzulunda
ah şahrud,
her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli!
Aşk İle 🕊🕊
Yeter
yüreğimi bir çift gözün
ateşine rehin verdiğim...
Ateş artıyı
değildir karşılığımız...
Pusatını dağ sisinden alan,
firarini mermisine
emanet eden bir namludur
Şahrud & Seyduna - Sen Hiç Mi Bahar Gormedin🎶🎶🎶
youtu.be/v47y4yjW8ag
...
Sen hiç mi bahar görmedin
Yüreğini aşka sermedin
Beni kovsan gitmem derdi.
Yaban kokusuz yalancı
Şehirde eskimiz yandı gittin.
Deva bulmam gözlerime degdi
Şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin
Yaban kokusuz yalancı...
ömür göz,
kurfal'da gizli bahçedeyim, evet saklanıyorum.
bir yandan acının kırbacıyla, arslan gibi
kükreyen yaramı terbiye ediyor,
diğer yandan uyanmış bahçenin tenhalığını dinliyorum.
ne kadar telaşsız bir bahçe, tasasız sallanıyor dallar.
kuş seslerinin fonunda.
yaban otları vizesiz büyüyorlar birbirlerinin hayatında.
bir küçük derecik yosun
Açıver dilimi, döküleyim sana.
Göğsümde bir magma kaynıyor, aç kapılarını gövdende söneyim. İnsanlaşmış ellerimle cennetine gireyim, boşlukta asılı duran ne varsa tersine çevireyim, seyredilecek denilen yemişlerini yiyeyim, ....... benim....
Göğsümdeki üzüm bağımda, Zührenin önünde eğesin diye mi
Kopardın gözlerini
Ben burada çıplak asma dalına dönmüş, bükülmüşken?..
Hangi dili giyinirsin bilmem ki,
Özgürleşme yani sözcükler yoksullaşır kendine bile yetmez. Her dilin kendi iklimi, toprağı, güneşe, havası, ateşi vardır, çare kendindedir, Kendi doğanın şiiridir dilin, başka dillerde Gövdelenmez.
El, göz, dil değmeden önce Bizim dilimizde gövdelenmeli, çarelenmeli.
Yaşaması bize bağlıdır, Sevdası şiirimizin, bize.
Kül altındaki kordur yüreğim Ay Şahrud, Ateşini diri tutmaktır görevim,
Hadi nefesini getir harla,
Yanarak bağışlatabiliriz kendimizi sevdaya...
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine
kurşunlar kanat çırpardı.
kurşun, kendi çığlığına uyanır,
kendinden utanırdı bu coğrafyada,
ki hiç sevmedi sesini, ismini...
ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı.
ne zaman çığlık kopsa, bilirdi,
ardı derin susku kuyusu olurdu,
bir yaprakta olsun solumazdı hayat.
şehirleri birbirine