Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

büşra

büşra
@sahsi
13 Aralık 2002
44 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
“Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.”
Reklam
“…dünyada en çok çocukları kendime yakın buluyorum. Onları seyrederken, en ufak şeyde bile, gün gelip de çok ihtiyaç duyacakları tüm erdemlerin, tüm güçlerin mayasını görünce, inatçılıklarında gelecekteki tutarlılığa ve karakter sağlamlığına, yaramazlıklarında dünyanın tehlikelerine teğet geçen mizah ve umursamazlığa bakınca, her şey öylesine bozulmamış, öylesine bütünlük içinde ki!”
“…o maziyi düzeltmekle, hatta güzelleştirmekle meşguldü. Neden olmasın sanki, kendimize daima yaşanacak iklim yaratmaktan başka ne yaparız? Hâl denen keskin bıçak sırtında oturamayacağımıza göre…”
Sayfa 301Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Başını ayakkabılarından bir lahza ayırdı, gözlerimin içine sevinçle baktı. Ben de ömrümde ilk defa olarak bir başkasının saadetiyle mesut olan bir adam gördüm.”
Sayfa 236Kitabı okudu
“Ben zamana, kendi zamanıma çelme atmakla yaşıyordum.”
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
“Kafamdan ancak gölgesi geçen bir düşüncenin iki dakika sonra böyle cezasını çekeceğimi nereden bilebilirdim? Biz fakirler böyleyizdir. Kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. Zihnimizden geçen en uzak, en masum ihtimallerin, sadece şiddet ile ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz.”
Sayfa 193Kitabı okudu
“Fakat neyi anlatabilirdim, kime anlatabilirdim? İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz.”
Sayfa 112Kitabı okudu
“Hâl yoktur, mazi ve onun emrinde bir istikbal vardır. Biz farkında olmadan istikbalimizi inşa ederiz.”
“Belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbiriyle yaptığı terkiplerin bizi benimsemesidir.”
“Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi. Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu; yaşamak.”
Sayfa 408Kitabı okudu
Reklam
“Bitirdim ben… Koydum lavtamı kenara. Mor üçgüller arasında Gölgeler asılı durdukça Şakımak da sona erdi, şarkılar da. Bitirdim ben… Koydum lavtamı kenara. Eskiden bülbüller erken, Çiy düşmüş çalılarda öterken, Kestim artık sesimi. Yorgun bir ketenkuşuyum şimdi. Dudağımdaki ezgiler bitti, Öttüğüm zamanlar geçip gitti. Bitirdim ben. Koydum lavtamı kenara.”
Sayfa 402Kitabı okudu
“Geçmişte işçi sınıfına göre daha derli toplu görünen, iyi giyimli kimselerin zekânın iktidarına ve güzelliği takdir gücüne sahip olduğunu sanmakla ne büyük aptallık etmişti. Kültürün giyimle atbaşı gittiğine, üniversite eğitimiyle derin bilginin aynı şeyler olduğuna inanarak nasıl da kendini kandırmıştı.”
Sayfa 295Kitabı okudu
“Haftada üç dolar, sonra haftada dört dolar ve genç bir delikanlı, hiç eğlenmeden, oynamadan yağ sobasında yemek pişiriyor, bütün gün çalışıyor, para biriktiriyor, hep çalışıyor, hiç iyi vakit geçirmiyor, eğlenmeyi öğrenmiyor ve tabii ki otuz bin dolar çok geç geliyor.”
"Her insan hafızasından mustariptir. Kim söyleyebilir ki, sadece yaşamak istediği anları yaşadığını...Hemen herkesin unutmaya çalıştığı, yaşanmamasını dilediği, farklı bir yolda ilerlemesini umduğu ancak başarısız olduğu anlar vardır.”
Sayfa 14
"İnsan ne garip yaratık, her şeye alışıyor."
Sayfa 12 - Dostoyevski
168 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.