Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zâten izzetle mevti, zilletle hayata tercih edenlerdeniz.
Reklam
Ey Nur-u Rahîm. Yıllarca akan, kan dolu gözyaşları dinsin. Zalim yere batsın, o zulüm bir yere sinsin.
İbadet, ne büyük bir ticaret ve saadet; fısk ve sefahet, ne büyük bir hasaret ve helâket ..
Ey hadsiz acz ve nihayetsiz fakr içinde yuvarlanan bîçare insan! Rahmet ne kadar kıymetdar bir vesile ve ne kadar makbul bir şefaatçi olduğunu bununla anla ki: O rahmet, öyle bir Sultan-ı Zülcelal'e vesiledir ki, yıldızlarla zerrat beraber olarak kemal-i intizam ve itaatle -beraber- ordusunda hizmet ediyorlar.
Ey insan, hiç mümkün müdür ki: Sana bu sîmayı veren, o sîmada böyle bir sikke-i rahmeti ve bir hâtem-i ehadiyeti vaz'eden zât, seni başı boş bıraksın; sana ehemmiyet vermesin; senin harekâtına dikkat etmesin; sana müteveccih olan bütün kâinatı abes yapsın.
Reklam
Allah birdir. Başka şeylere müracaat edip yorulma. Onlara tezellül edip minnet çekme. Onlara temelluk edip boyun eğme. Onların arkasına düşüp zahmet çekme. Onlardan korkup titreme. Çünkü Sultan-ı Kâinat birdir. Herşeyin anahtarı Onun yanında, herşeyin dizgini Onun elindedir. Herşey Onun emriyle halledilir. Onu bulsan, her matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun.
Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedî midir! Hiç kat'î senedin var mı ki, gelecek seneye belki yarına kadar kalacaksın?
Sayfa 269Kitabı okudu
Her şey, her şeyle bağlıdır. Bir şey, her şeysiz yapılmaz. Bir şeyi halkeden, her şeyi halketmiştir. Öyle ise, bir şeyi yapan Vâhid, Ehad, Ferd, Samed olmak zarûrîdir.
Reklam
Şerîat-ı İlâhiyye ikidir: ********** Biri: Sıfât-ı Kelâm’dan gelen bir Şerîat’tır ki, beşerin ef‘âl-i ihtiyâriyesini tanzîm eder. ********** İkincisi: Sıfât-ı İrâde’den gelen ve evâmir-i tekvîniye ile tesmiye edilen Şerîat-ı Fıtriye’dir ki, bütün kâinâtta cârî olan kavânîn, Âdâtullâh’ın muhassalasından ibârettir.
Hubb-u câhtan gelen şöhretperestlik saikasıyla ve şan ü şeref perdesi altında teveccüh-ü âmmeyi kazanmak, nazar-ı dikkati kendine celbetmekle enaniyeti okşamak ve nefs-i emmareye bir makam vermektir ki, 》 en mühim bir maraz-ı ruhî olduğu gibi "şirk-i hafî" tabir edilen riyakârlığa, hodfüruşluğa kapı açar, ihlası zedeler.
Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına bağışla, Allah namına işle.
"İnsanın en lezzetli ve tatlı ve kıymetli hissi olan muhabbet, eğer sırr-ı tevhid yardım etse, bu küçücük insanı, kâinat kadar büyüttürür ve genişlik verir ve mahlukata nâzenin bir sultan yapar. "
"Hem kendini başıboş zannetme. Zira, şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan; hiçbir şey'i nizamsız, gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.