Benim dünyamda boş laflar bitmiştir. Büyük laflar söylenmez. Kimse kalkıp da şöyleyim, böyleyim, şöyleyiz, böyleyiz, şöyle yapacağız demez. Yapar. Hiç kimse şaraplı, av etli, meyveli yemekten sonra ağzının kokusunu, burnunun dumanını yüzüme üflemez.
Yahut bizimle aynı kötü elbiseleri giyip, aynı cigaraları içiyor görünerek evine saadetler, ocağına bin sene götürecek erzak, refah yığmaz. Muhabbetler ne ana, ne baba ne de çocuğa matuftur. İnsanoğluna. Böyle bir dünyanın açı yoktur. Su kıyısında serserim değil, şair gezer. Yozgat'a deniz, İstanbula Yozgat gündüzleri karışmıştır. Memleket şu ya da bu avantajından dolayı özlenilmez. Deniz seyretmeye gidilebilir. Çalışmak hesaplıdır. Ekilmeyen yer yoktur. Beyhude ormanlar, beyhude göller yoktur. Mevsimler beyhude gelmez.
Safahat’ın kelime olarak safhalar, çeşitli hayat sahneleri, manzaralar, devir ve dönemler, bir işin ve durumun çeşitli safhaları gibi manaları bulunmaktadır. Fakat bu kitaba göre onu, çeşitli hayat sahneleri biçiminde düşünmek daha isabetli olur sanıyoruz. Çünkü kitapta yer alan şiirlerin çoğu, insana ve topluma ilişkin çeşitli ahval etrafında dönüp dolaşıyor, şair de toplumsal sorunlar karşısında vicdanından yükselen bir acı duygusu ile adeta kıvranıp kalıyor: Hasta, Küfe, Seyfi Baba, Mahalle Kahvesi, Meyhane gibi...
BARIŞ
Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba
elinde yemiş dolu bir sepet;
Esra Kahya, 2021 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Ödülü'nü
Kambur romanıyla kazanmıştır.
Kambur olarak doğan Acibe, annesi, babası ve ablasına karşı duyduğu sevginin hep karşılıksız kalması, birde fiziksel kusurunun onda yarattığı eziklik sonucu hayatına son vermeye karar verir. Evin içinde yıllardır oluşturulan mutsuzluk atmosferinin