İnanç beni mutlu etmez, dedi, hele ki bana duyulan inanç. Hadi diyelim ki, adamın biri tüm ciddiyetiyle, şairler çok yalan söyler dedi: hakkı vardır, çok yalan söyleriz biz.
Çok da az şey biliriz ve kötü öğrencileriz: zaten bu yüzden gereklidir yalan söylememiz.
Şarabına su katmayan var mıdır ki biz şairlerin arasında? Ne zehirli karışımlar kaynatılmıştır, ne anlatılmaz işler yapılmıştır mahzenlerimizde.
Çok az şey bildiğimiz için, canı gönülden severiz tin yoksullarını, özellikle de genç kadıncıklarsa onlar!
Ve yaşlı kadıncıkların akşamları birbirlerine anlattıkları şeyleri bile arzularız, içimizdeki bengi-kadınsı yan deriz biz buna. Sanki bilgeye açılan, ama öğrenenlere kendini kapatan gizli bir kapı varmış gibi: inanırız halka ve onun "bilgeliği"ne.