Oğuzcan’dan Dörtlüklerin Var Oluşları: Yüz Yıl Yanarım Yanmayı Öğrendimse
Dörtlükler, şiir dilinin anlam ve biçim itibariyle birbirini tamamlayıp bütünlük sağlamasıdır. Dört satırlık şiir birimidir. Varlığında var olan bir duygu, his ve iletişim aracıdır. Türk şiir dünyasında da en çok kullanılan dörtlükler olmuştur. Divan ü Lügat-it-Türk’teki
Plutarkhos’un aktardığı bilgiye göre Euripides, M.Ö. 480’de, Perslerle Yunanlar arasındaki Salamis Deniz Savaşı’nın yapıldığı gün, Salamis Adası’nda doğmuştur. Okumaya çok meraklı olan Euripides’in dönemin en büyük kitaplıklarından birine sahip olduğu söylenir.
Biz ki şairler olarak kustuk boyaları tablolara, biz ki ressamlar olarak darbelerimizle fırçaladık dizeleri. Kaç fark yuttu bu sanat -şiirle resim arasında. Bak kemikleri sayılıyor!
Bir şiir ve sürreal bir tablo arasında bir harf soluklanır, söyle bana bir şair kaç ressamı öpmüştür çıplak dudakla? Hangisi daha çok yalan söyler, anlat! Gördüklerim mi yoksa hislerini resmeden mi?
Tükürürüz gerçekliğe ve aklın yonttuğu her türlü nesnelliğe. Anlaşılır her sanata küskünüz. Her kelime ki kendi anlamında... Küskünüz doğrudan anlatıma. Küskünüz süslenmemiş o şiire ve hiperrealistik resimlere! Realiteden sıyrıl ey us! Realiteden sıyrıl...
Yaz, çiz, karala hatta... sonra boya renk renk! Ama mutlaka öldür sonunda, dizeler arasındaki resmini. Kanat sanatını ve mutlaka öldür sonunda resmindeki ahengi.
18.06.2023