— Bir şey yap barış olsun. İnsanlar kin ve nefretten uzaklaşsın. Bombalar patlamasın, çocuklar ölmesin.
— Ohooo, bana neredeyse dünyayı düzelt diyorsun...
— Öyle.. Hadi bir şey yap..
Etrafımızdaki herkes gittiğinde, rahatlatıcı ve derin bir sessizlik oldu. Kendimi özgür, bir vadinin sonsuzluğu içinde uçsuz bucaksız ve sınırsız hissettim. Batan güneş, kristal ışıklarını dağıtan büyülü bir göl gibiydi.
Daha beter ağlıyorum. O kadar ağlıyorum ki... Beni artık susturamıyorlar. Ne vakit, nerede, nasıl sustuğumu bugün hatırlayamıyorum. Sanki ebediyen ağlıyorum.