Türklerin ateş, su gibi bazı şeylere kutsallık atfetmesi, yer-suların kutsal sayılması, Güneş, Ay gibi şeylere tazim edilmesi, semavi mahiyetteki tek tanrıcılık inançlarını gölgelememiştir. Din, yalnız bir çeşit itikat ve amelden ibaret olmamış, hiçbir devirde tanrı, kutsiyet anlamında tek başına kalmamıştır. Daima, kutsal sayılan ikinci derecede yan varlık inançları ile çevrili bulunmuştur.