Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Örgütlü dinler; insanların yaşamlarını, bu yaşamları kontrol etmek isteyen ataerkil kültürün ideolojilerine uygun hâle gelecek şekilde değiştirmeyi amaçlar.
Maniheizm'de ağza, bele ve ele mühür şeklinde ifade edilen üç mühür prensibi, Bektaşilik'te elin, dilin ve belin muhafazasına dönüşmüştür.
Reklam
Dağ kültü
Dağ ve tepelerin, üstün birtakım güçlerin ve ruhların ikametgâhı olduğuna inanılır ve bunların her birinin kendi mıntıkalarındaki insanların iyiliği için çalıştığı düşünülürdü. İslâm öncesinde dağ ve tepelerde mevcut olduğuna inanılan bu üstün güç veya ruhlar, İslâm'la birlikte kimliği belirsiz evliyalara dönmüştür. Yol kenarlarında bulunan yatırların pek çoğunun gerçek bir evliyanın mezarı olmadığı bugün artık bilinen bir gerçektir. Bunların, bölgedeki dağ kültünün bir evliyanın şahsında sembolleşmesinden başka bir şey olmadığı düşünülmektedir.
"Türkmen babaları diye adlandırılan, eski bahşı-kam inançlarını sürdüren bu kişiler, şehirde yerleşen Fars kültürüne karşı göçebe Oğuzlar arasında İslamiyet'i eski ananelerine bağlı olarak yaşıyorlardı."
Sayfa 141 - Fuad KöprülüKitabı okudu
Şaman ölürse giysisi torununa miras kalır ama davulu parçalanıp başındaki ağaca asılır. Çünkü davul, şamanın kendisini temsil eder.
Sayfa 114Kitabı okudu
Şamanlığın sufilikte zuhur etmesi
Şamanın şamanlığını kesinleştirip resmileştiren, sadece bu sırra erdirici ölüp dirilme hadisesidir. Sufilerin "ölmeden evvel ölmek" ve Alevi-Bektaşilerin "iki kez doğmayan, Hakk'ın sırrına eremez" düşünceleri, şamanın bu ritüel ölümüdür.
Reklam
Şamanizm'de bir ağaç kesmek zorunda kalınırsa önce ağaçtan özür dilemek zorunluluğu vardır. Kesim yapılmak zorundaysa sadece ihtiyacı kadar olan kısım alınır. Benzer bir yaklaşım olarak Maya halkı, bir bitkiyi kesmeden ya da budamadan önce izin almak gerektiğini, Şamanların öğretisi doğrultusunda bilir.
“Kızılderililerde ise cehennem ve şeytan gibi kavramlar yoktur. Çünkü onlara göre, kötünün bir krallığı ya da gücü olamaz. Ölen kişi kötüsüyse cennete gidemez,ruhu boş boş dolaşır. “
Sayfa 143 - ALTIKURKBEŞ YAYIN
Şamanizm'de siyasî emir ve düzene müdahele de yoktur. Sadece dinî akîde ve ibadet şekilleri ile sihir merasimlerinden ibarettir. Sami dinler gibi müdahil olmayıp vicdanda yaşadığından uzun ömürlüdür. Türklerin her girdikleri dine Şamanizm'i de beraberlerinde götürmesinin başlıca sebebi budur.
Türklerin ateş, su gibi bazı şeylere kutsallık atfetmesi, yer-suların kutsal sayılması, Güneş, Ay gibi şeylere tazim edilmesi, semavi mahiyetteki tek tanrıcılık inançlarını gölgelememiştir. Din, yalnız bir çeşit itikat ve amelden ibaret olmamış, hiçbir devirde tanrı, kutsiyet anlamında tek başına kalmamıştır. Daima, kutsal sayılan ikinci derecede yan varlık inançları ile çevrili bulunmuştur.
Reklam
Tabiat Kuvvetlerine İnanma
Eski Türkler, tabiatta oldukça gizli kuvvetlerin olduğuna ve ruhlar aleminin gelecekteki hayatlarında çok önemli bir yere sahip olduğunu düşünürlerdi. Tabiattaki her varlıkta mahiyeti kavranamayan gizli bir takım güçler olduğuna inanırlar, bu nedenle de onları canlı kabul ederlerdi. Bu yüzden bir şamana göre etrafımızdakiler bizim “çevremiz” değil, “ailemizdir”. Eski Hatti inancına göre de dünyadaki bütün varlıklar canlıdır ve hepsinin ruhları vardır.
Sayfa 29 - ALTIKIRKBEŞ YAYIN
43 öğeden 31 ile 43 arasındakiler gösteriliyor.