Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Batı dünyasında zebün olup diz çöküşümüz, sari hastalık gibi, ne de çabuk iliğimize kemiğimize işlemiş bulunuyor. Bahusus, bu illet milli kültür zırhı giymemiş zümreler arasında kendine zemin bulup nasıl da kolaylık ve şuursuzca bir sür'atle yayılabiliyor. Bir millet, tarihi, medeniyeti, dini, irfani, an'nesi ile bir bütün olduğuna göre, bu kal'adan taş düşürmek demek, o kal'anın burcunu barusunu ören diğer taşların da gevşeyip birer birer yerlerinden oynaması ve akıbet koca kal'anın yıkılması demektir. Bir kere çözülmeye imkan verilmeye görsün... arkasından dil gider, tarih gider, örf gider ve bir milleti millet yapan binlerce yıllık o medeniyet ordusunun bütünü gider. Bu çözülüşü önlemek için onlara güç, onlara hız, onlara şevk ve onlara Türk'ün Kızılelma'sını yeniden bulup gösterirsek, bu iman orduları gene uçar, gene taşar, gene coşar... Ama daha evvel, Türk insanının idrâkine ve ruhuna giren hırsızı bulmak, onu, gizlendiği köşe bucaktan söküp atmak gerek. Tâ ki kayıplar geri alınsın….”
Dedem... Şeker külahını elime verirken her defasında: Şeker, cepten parayı çeker... derdi.
Reklam
'Hasret bir han, ben hancıyım. Hasret bir yol, ben yolcuyum. Hasret kalem, bense yazı. Hasret mizan, bense mahşer. Hasret bir saz, ben bin nağme. Hasret çile, bense derviş. Hasret çarmıh, ben bir mahlukum. Hasret kılıç, bense şehit. Hasret derya, ben bin dalga... Yüzer yüzer yüzücüyüm. Hasret sırat, ben bir yolcu. Geçer, geçer, geçiciyim. ' Sâmiha AYVERDİ/HANCI/ Syf:118
“Çocuktum, ufacıktım, ama yüreğimde koca bir dert, koca bir acı, koca bir ateş vardı. Hüzün müydü, melal miydi, istek miydi, hasret miydi, neydi ki? Ben büyüdüm, o büyüdü. Yel esti eyyam geçti... Günler günleri, geceler geceleri, aylar ayları, yıllar yılları kovaladı durdu. Artık onu içime sığdıramaz oldum. Bu, ne hüzündü, ne kederdi, ne sevinçti, ne istekti, ne de melal... Meğer bu, senden bir haberci, bir sözcü, bir müjdeciymiş, ne bilirdim ben? ” Sâmiha AYVERDİ/HANCI/ Syf:40
'Handır bu gönlüm, ya misafirhane... Dert konuklar, derman konuklar, hayal konuklar, melal konuklar; mümkün konuklar, muhal konuklar. Hele hasret, hiç çıkmaz ordan, çıkmaz ordan. Handır bu gönlüm, yıkık, dökük... Fakir konuklar, zengin konuklar, alim konuklar, cahil konuklar; gelen konuklar, geçen konuklar. Hele bir hancı vardır, hiç çıkmaz ordan, çıkmaz ordan.' Sâmiha AYVERDİ/HANCI/ Syf:7
'Handır bu gönlüm, ya misafirhane... Dert konuklar, derman konuklar, hayal konuklar, melal konuklar; mümkün konuklar, muhal konuklar. Hele hasret, hiç çıkmaz ordan, çıkmaz ordan. Handır bu gönlüm, yıkık, dökük... Fakir konuklar, zengin konuklar, alim konuklar, cahil konuklar; gelen konuklar, geçen konuklar. Hele bir hancı vardır, hiç çıkmaz ordan, çıkmaz ordan.'
Reklam
'Ey yalnızlığımın kapısını çalan! Acımın içinden sesin geliyor. Biraz memnun, biraz mahzun, sıcak, mahrem sesin geliyor. Ey yüreğimin eşiğini atlayan! Derdimin içinden devân geliyor. Biraz acı, biraz tatlı, hem şifalı, hem sefalı, kâh sitemkâr, kâhi şâdân, sesin geliyor, sesin geliyor.'
“Hüzün kapımı çaldı. Vuruşundan tanıdım. Kim o, demeye kalmadan itip içeri girdi. Kızdım. Nedir bu destursuz geliş? dedim. Kahkahalarla gülmeye başladı. Hakkı da var ya...Kendi çatısı altına izinle gireni de kim görmüş?”
Sayfa 111Kitabı okudu
YAZARLARDAN TAVSİYELER 1. Adalet Ağaoğlu Ölmeye Yatmak 2. Peride Celal Jaguar 3. Sevgi Soysal Tante Rosa 4. Lale Müldür Saatler Geyikler
İBRAHİM TENEKECİ 1 İSMET ÖZEL ERBAİN 2 İSMET ÖZEL ÜÇ MESELE 3 NURETTİN TOPÇU AHLAK NİZAMI 4 MUSTAFA KUTLU MENEKŞELİ MEKTUP 5 BOCURGAT HASAN AYCIN
Reklam
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
kayseri de düzenlenen liseler arası kitap okuma yarışmasına girerken okuma fırsatı bulmuştum .Yarışma içeriğindeki mesuliyet arz eden kitaplardan biri olduğu için okumak zorunda kalmıştım ama bu kesinlikle sonradan bir hazza dönüştü.O dönemki konak hayatını inceden ve derinden anlatan okunulmasıyla genel kültüre faydalı tarihi bir roman niteliğinde benim nezdimde....ne yazıkki pek adı duyulmuş pek okunan bilinen bir kitap değil.
İbrahim Efendi Konağı
İbrahim Efendi KonağıSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2021744 okunma
Gece olduğu zaman güneş kaybolmamış, dünyanın öteki yüzüne geçmiştir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.