Sanki etrafı unutma hendeği ile çevrilmiş ve tek bir varolma anına hapsolmuş biri gibi; soyutlanmış, geçmişi ve geleceği olmayan, sürekli değişen anlamsız bir ana sıkışmış.
Hafızasının büyük bir bölümünü dolayısıyla geçmişini ve zaman içindeki bağlantılarını kaybetmiş bir adamda, nasıl bir hayat, dünya ve kişilik saklı kalabilir?
Kastamonu'da ilan edilen Şapka İnkılâbı Şarkta tepkisini gösterdi, isyan ordu kuvvetiyle yatıştırıldı, çok kan döküldü.
Fakat "Medenî Kanun" ile "Harf İnkılâbı"nda halk tarafından muhalefet gösterilmedi. Halkın ekseriyeti okuyup yazmadan mahrum olduğu içın, kıyafet ve şekil onu daha çok alâkadar etti. Din adamı olmayan, dînî hisleri bile meşkûk bulunan septik münevverler bile şapka inkılâbırı hoş karşılamadılar Meselâ kalemi gürz gibi kullanıp önüne geleni kırıp geçiren Süleyman Nazif gibi üslûp dâhisi olan bir adam bile "Memleket kurtuldu, fakat kurtan toprağın üzerinde yapılanlara şapka ile tüy dikildi" diyordu.
Müzik sizin hayatınız. Tamamen müzikle dolu bir hayat geçirmelisiniz. Müzik şimdiye kadar hayatınızın merkezi olmuş, bundan sonra da tüm hayatınız olsun.
Hayatımızı oluşturan şeyin hafıza olduğunu fark etmek için ufaktan da olsa hafızamızı kaybetmeye başlamanız gerekiyor. Hafızasız bir yaşam esasında yaşam değildir.
Bana gelince, karmakarışık duygulara gark olmuştum; hayatının böyle bir arafta yitip gittiğini ve dağıldığını görmek hem hazin, hem absürt, hem de kafa karıştırıcıydı.
Yalanları, kötülükleri ve şüpheli niyetleri yakalamakta: sözcüklere fazlasıyla maruz kalan bizler kendi sezgilerimize güvenemediğimiz zaman kimin güvenilir, kimin dürüst, kimin mantıklı olduğunu bulmakta köpeklerden yardım alırız.
Bir insanı tanımak istediğimizde, onun hayat hikayesini, en derin, gerçek hikayesi nedir diye sorarız. Çünkü her birimiz bir biyografiden, bir hikayeden ibaretiz.
Hayaller gördüğümde ne uyuyordum ne de rüya görüyordum; delirmiş de değildim. Bu hayalleri ruhumun gözleri ve kulaklarıyla algıladım; Onları Tanrı'nın takdiriyle apaçık gördüm.