Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şarap sarhoşu gece yarısında uyanır, ama sâki'nin sarhoşu ta mahşer sabahında...
Sayfa 57
Üşüyorum üşüyorum ve sanırım artık hiç ısınamayacağım ey sevgilim! ey tek sevgilim kaç yıllıktı acaba o şarap? bak burada ne kadar ağır zaman ve nasıl kemiriyor balıklar benim tenimi! niçin hep denizin altında tutuyorsun beni? üşüyorum ben ve sedef küpelerden nefret ediyorum üşüyorum ve biliyorum bir yaban lalesinin kırmızı düşlerinden bir kaç damla kandan başka hiç bir şey kalmayacak yerde. bırakacağım artık çizgileri bir yana sayıları saymayı da çıkacağım sınırlı geometrilerin odalarından sezgi alanlarının genişliğine sığınacağım çıplağım ben, çıplağım, çırılçıplağım sevgi sözcüklerinin arasındaki sessizlikler kadar çıplak ve aşktan benim tüm yaralarım aşktan aşktan aşktan!
Ay beşiğim, şirin uykum, güneş hecem Uyandım, sen oldum, giyindim dünyayı. Deniz balkondan yapraklanıp duruyor Çembercik kuşu pencerede sabah duası Bir bağbozumu şarkısı saçların yastıkta Öyle bir sonsuzluk ki örmün ömrümde Sende duruyor dünyanın bütün zamanları Başucunda bir şarap kandili Mumdan mühürler çıplaklığının hazinesinde Dökündüm sabahtan sonra da yıldızlarını…
Hayatın bazen bize tuzak gibi gelmesi aslında zihnin oynadığı bir oyundu. Mutlu olmak için üzüm yetiştirip şarap üretmesi ya da gün batımmı California'da izlemesi gerekmiyordu. Büyük bir evinin ve mükemmel bir ailesinin olması da gerekmiyordu. Yalnızca potansiyele ihtiyacı vardı ve potansiyelden bol bir şeyi yoktu. Bunu neden daha önce görememişti ki?
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımız Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz Bilir bilmez geyikli gece yüzünden...
"Sarhoş olma zamanı ; zamanın büyülenmiş köleleri olmamak için hiç durmadan sarhoş olun! Şarap, şiir ya da erdemle ; seçim sizin."
Bu da yücelik ister...
En yüce akıl tarafından küçücük bir yere yerleştirilen, kâinatın bin bir çeşit sesini ve tanısını algılayıp hangi türden olursa olsun onları aynı sadakatle veren bu anlamlı araç (kulak), bu hassas araç kaba bir el tarafından tahrip edilmişti; hem de benim yüzümden. Bu resme artık devam edemeyeceğimi ve bana böyle bir lütufta bulunan bir şehirde daha fazla kalamayacağımı anlayın lütfen efendiler. San Donato keşişlerinin bir kova kırmızı şarap, ayrıca boya, yağ ve üstübeç almam için verdikleri para yüzünden zarara uğradıkları doğru, ama o sürgünün şu sefil 'Kralların Tapınması' (resmi) yüzünden, Tanrı'ya inanan ama onun mucizevi eserlerini hiçe sayanlar yüzünden uğradığı kaybın yanında nedir ki bu." ... ...
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, Ne dine, edebe aykırı gitmemizden; Bir an geçmek istiyoruz kendimizden: İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
"Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık; Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık. Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi: Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!"
Ölmek yok. Hurili, Nurili, şarap ırmaklı cennet yok. Tekrar tekrar azap çekme, herkes olma hâli sürüp gidecek. Kula dünyayı tanrı gözüyle göstermedir belki bu. Sonu gelecek mi bilemeyiz. Belki bengi dönüştür. Fasit dairedir.
Sayfa 194 - Metis Yayınları, 2. Basım, Haz. Yiğit Değer Bengi
...Ölüm, zannedildi ği gibi ne acı vericiydi ne de korkunç. Insanlar mahiyetini bilselerdi yıllanmış şarap gibi ararlardı onu. Dahası, can çekişene ne hüzün ne de keder eşlik eder, aksine ufuktaki o ilahi nur zihinde canlandığında hayat hakir bir şey gibi görünürdü...
Sayfa 60 - Can Modern — ÖyküKitabı okudu
Cesur adamlar kılıçla öldürürür , korkak adamlar bir şarap matarasıyla
Lancel LannisterKitabı okudu
Yalnızlık düşen bir bardak sesidir dönüp baktığın, kırılan şarap şişesidir ya da ağzındaki cümleyi kana bulayan.
*** Haz düş kırıklığına uğratır, mümkün olan uğratmaz. Ve başka hangi şarap o kadar köpüklü, o kadar mis kokulu, o kadar sarhoş edicidir. ***
Sayfa 93 - Alfa yayınları, 2020, 1.baskıKitabı okuyor
Serpil’in eline bakıp: “En son buluştuğumuzda içki içmediğini söylemiştin, yanılıyor muyum yoksa? O kadehin içinde şarap yerine vişne suyu mu var?” “Şarap var ama kendimi iyi bir şekilde ifade edemedim sanırım. İçki içmeyi sevmiyorum çünkü beni sarhoş ediyor ve sarhoşken beynimin tam kontrolü ben de olmuyor.” “Bence beynimizin kontrolü hiçbir zaman tam olarak bize ait değil.” “Bunu biraz düşüneyim… Tamam, bu söylediğine katılıyorum, o halde düzeltiyorum: Beynimin olabildiğince benim otoriterimde olmasını istiyorum, alkol içmemekte bu otoriterimi büyük oranda koruyor.”
Sayfa 105 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.