Uygur kağanı bir Uygur prensesini gelin olarak T'ang sarayına gönderdi. Bayan Çor'un hedefi evlilik yolu ile akrabalık kurmak suretiyle T'ang hanedanını etki altına almaktı. Yine birçok devlet adamını başkente yollayarak, yeni diplomatik girişimlerde bulundu. Arkasından kendisi çıktığı büyük seferde Çinli devlet adamı Ku-o Tsu-i ile
Sayfa 84 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Sarı Uygurlar siyasi olarak 940’dan sonra Hıtay (Ki-tan, Liao)ların 1028’den sonra Tangutların, 1226’dan sonra Cengiz devletinin nüfuz sahası içinde idiler. Bugün halen kuzeybatı Çin’de yaşamaktadırlar.
Sayfa 35 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Reklam
Türk boylarının bariz bir şekilde ("beyaz", "sarı", "gök", "kara", vs Türkler diye) "renklerle kodlanması" varlığını uzun bir zamandır sürdüren köklü bir gelenektir. Hatta Karahanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunlular ve Kızılbaşlar gibi daha sonradan tarih sahnesine çıkan Türk boylarında da kendini gösterir. Tarihi kaynaklar ayrıca nasıl Gotlar, Prusyalılar, Bavyeralılar, Saksonlar, vs kabaca "Cermen" ise; Türgişler, Karluklar, Kırgızlar, Uygurlar gibi geniş anlamda "Türk" sayılan birçok başka kabile gruplaşması ve konfederasyondan bahseder.
Sayfa 49 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Yüzyıllar boyunca Türkler, yeryüzü dinlerinin birçoğunu tanıdılar. Mani'cilik, Budha'cılık, Nesturîlik, Ortodoks veya Katolik Hıristiyanlık, hatta Musevilik. Günümüzde de, Orta Asya'da Budha'cılığa bağlı Türkler vardır: Sarı Uygurlar. Moldavialı Gagauzlar, hatta Karamanlılar, Ortodoks'durlar. Karait'ler de, Musevi'dirler. Fakat başlangıçta Türkler, Şamancı idiler. Bugün de, Sibirya'da ve Orta Asya'da, Şamancı Türkler vardır. Şaman inançlı Türkler, Gökyüzü Tanrısı (Gök-Tengri) ile doğa güçlerine tapıyorlardı: "Toprak" ve "Su" (ver-sub), böylece tanrısallaştırılmış oluyordu. Din öncüleri, birçok işlevleri bulunan Kam-ozan'lardı. Onlar, din uluları ve aynı zamanda, büyücü, utacı ve çok zengin sözlü edebiyatın saklayıcısı idiler. Türk edebiyatının en eski kaynaklarından biri Kitâb-ı Dede Korkut'tur. Dede Korkut, Eski Türklerin Kam-ozan'larını temsil eder.
Uygurların (Kan-chou - Sarı Uygurlar) göç ettikleri bir başka bölge ise Tibet ve An-hsi bölgesi dir. Bu bölgenin merkezi Kansu (Kanchou) kenti idi. Bu bölgenin asıl özelliği Budacılığın en fazla yayılmış olduğu bir bölge olmasıdır. Tun-huang (Bin Buda) mağaraları bu bölgededir. Bu yüzden Uygurların eski dini Manihaizm (Manicilik) burada uzun süre yaşamamış ve Uygurlar aşağı yukarı 100-150 yıl önce bozkır bölgesinde tanıştıkları Budacılık dinine yeniden dönmüşlerdir.
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.