Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
Evvel meyli muhabbeti ben iken
Şimdi yâd eyledi yâr beni beni
Ejderha misali açmış ağzını
Korkarım yutacak yer beni beni
Bir nasihat edem azdan azlıca
Çok masraf edip düşmeyin borca
Malımdan beş lira üstüme harca
Zemzemli kefene sar beni beni
Sümmani okudu Farsi Arabi
Geldi vücut ikliminin harabı
Avuçlayıp yerden haki turabı
Savurun üstüme der beni beni...
"Kaldı ki kendini öldürmek kolaydır. Anlık bir cesaret meselesidir sadece. Asıl zor olan yaşamaktır. Bunca felaket arasında, fazla rezil olmadan yaşamak gücünü bulmaktır asıl zor olan."
Ben artık ne şairirim ne fıkra muhariri
Sadece beyni zonk zonk sızlayanlardan biri
Bakmayın tozduğuma meşhur Babıalide
Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide
Ne Kürd elifbeyi sökmüş, ne Türk okur, ne Arab;
Ne Çerkes’in, ne Laz’ın var bakın, elinde kitab!
Hülasa, milletin efradı bilgiden mahrûm.
Unutmayın şunu lakin: “Zaman: zaman-ı ulûm!”
(Zaman-ı ulûm: Bilim zamanı.)
Mehmet Akif Ersoy
İki yıldız arası göğe asılı hamak...
Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak.
Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı;
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı.