Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden aynaya yumruk attın? ...çünkü beni bir bütün olarak gösteriyordu. Oysa ben paramparçaydım.
Sayfa 199Kitabı okudu
Eğer bir şeylere bağlıysan, bağlı olduğun şeyin eksikliğini bir şekilde kapatmak zorundasın.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Ölüm raporuma yalnızlık yazacaklar diye çok korkuyordum.
Sayfa 173Kitabı okudu
Nesneler geri gelirken sanki rahatlıyordu. Vaktiyle ittiği ne varsa geri getirme isteği… Pişmanlık denen şey yapabildiklerinle anlam kazanır. “Madem bunu doğru yaptım, diğerlerini neden yapamadım?” sorusu… Geçmişle yüzleşme korkusu…
Tam isabet ! Nokta atışı !
Büyük bir acı , belki bir aşk , belki de çok başka bir sarsıntı sonucu insan kendini önemli bir kararın öncesinde ; belirsiz de olsa , yaklaşan bir değişimin huzursuzluğu içinde bulabilir . Korkulu bir bekleyiştir bu : insan bu bilinmeyen sarsıntının yaklaştığını hissedince bir süre ne yapacağını bilemez . Sonra bütün gücüyle , belki de daha önce hiç hayalinden geçirmediği girişimlere atılır - daha doğrusu kendini daha önce düşünmeğe bile cesaret edemeyeceği bir eylemin içinde bulur .
Ruh Sarsıntısı
' Hiç kıskançlık hissetmediniz değil mi Bayan Eyre? Elbette hissetmemişsinizdir , sormama bile gerek yok çünkü aşkı hiç tatmamışsınız. Daha tecrübe edeceğiniz çok duygu var ; ruhunuz uykuda ; onu uyandıracak sarsıntı henüz gelmemiş. '
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
“Sabır ilk sadme,darbe esnâsındadır.” Hadis-i Şerif sadme: vuruş, sarsıntı.
Sayfa 109 - Sufi Kitap
Batı Akdeniz'deki Fenike şehirleri, Yunanlarla yaptıkları sayısız büyük savaşın ardından ayakta kalarak 5OO yıldır varlıklarını sürdürmüşlerdi.Fakat Kartaca'nın Roma'yla girdiği ilk askeri çatışmadan sonraki 25 yıl içinde, Sicilya, Sardinya ve Korsika'daki yerleşimleri çözülmüş ve ana şehir muzaffer düşmanının kasalarını
Sayfa 105 - Yordam KitapKitabı okudu
Birinci Pön Savaşı, savaşların pek çoğu gibi, ikincil bir mesele üzerine girilen bir ağız dalaşıyla başlamıştı. Fakat genellikle bunun altında daha büyük meseleler yatardı. Fakat burada öyle değildi: Hem Syrakusalılar hem de Kartacalılar Messina'yı bırakabileceklerini düşünüyorlardı.Savaşı başlatan şey Roma'nın saldırganlığıydı ve bu, Kartacalıların barış için yal­vardıkları her seferde keşfettikleri gibi, herhangi bir sınıra sahip değilmiş gibi görünüyordu. Kartaca kendisini, müzakere etmeyi reddeden yılmak bilmez bir yırtıcıyla, olası en yüksek risklerle frenlenemez bir ihtilafın içine kısılmış buldu.İnsan ve kaynak kaybı korkunç olacaktı.O zama­na kadar görülen "tarihteki en büyük savaş" olduğunu düşünen Polybios'a göre, daha önce benzerine rastlanmamış bir kayıptı bu. Böylesi bir ihtilaf Kartaca'yı askeri, siyasi ve hatta kültürel olarak hazırlıksız yakalamıştı; ve öylesine sarsıntı yarattı ki, onun ticaretle uğraşan ihtiyatlı bir şehir devle­tinden askeri bir dinamoya dönüşmesine neden oldu. Başka bir açıdan da, ana karakterler arasında bir dengesizlik söz ko­nusuydu.Kartaca büyük ve tecrübeli bir donanma tarafından korunan bir ticaret imparatorluğuydu. Roma'ysa güçlü bir orduya ve devasa bir yedek insan gücü havuzuna sahip bir kara imparatorluğu.
Sayfa 100 - Yordam KitapKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.