Senelerdir peşimi bırakmayan, onbeş yirmi kere başlayıp bitirmek için kendimi parçalandığım ve her gördüğümde bana huzursuzluk veren "METEOR AVI" denen saçmalık sonunda bitti.
Seneler seneler önce 12 yaşında ortaokullu bir veletken, kitabevinde gezerken, gözüme bir kitap ilişti. "O da ne?" severek okuduğum; Seksen Günde Devriâlem, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, Esrarlı Ada, Dünyanın Merkezine Seyahat gibi eserlerin yaratıcısı "Bilimkurgunun Babası" Jules Verne Babamızın adını bile duymadığım bir kitabı. Ben şok! Heyecanlandım tabi afilli de adı var "METEOR AVI", kapak desen şekil hemen açtım başladım önsözü okumaya; Jules Verne öldükten sonra arkasında basılmayan eserler bırakmış. Bu arkadaşta onlardan biriymiş. Soluğu kasada aldım, kaçar mı böyle kitap, o zamanın parası 4.500.000 TL saydım parayı, aldım kitabı, doğru eve kitabı okuyacağım. Sen bir heves açarsın başlarsın okumaya ama yok olmuyor ızdırap hemde bitmeyeninden, sonunda bütün benliğim pes etti. Bu olayı 12 senedir 15-20 defa yaşıyordum. Ben inat ettikçe o beni bitiriyordu ama bu gün zafer günü sonunda ben onu bitirdim ama değişen bir şey yok; "Zevkler tartışılmaz ama gram tavsiye etmiyorum, kafasına sıkmak isteyen varsa buyursun sıksın!''. Bir kere koca Jules Verne basmamış eseri adamın bir bildiği var demek ki ne zoruna gidip basıp insanlara ızdırap oluyorsunuz arkadaş. Her şey bir yana bu kitaptan kurtulduğum için çok mutluyum, kitaplıkta hiç görülmeyen bir köşeye saklayacağım. Umarım boş hikâyesi hafızamdan silinir. Elveda METEOR AVI hayatım boyunca karşıma çıkmaman dileğiyle!
Kara Prizma gibi üst düzey güzel bir kitaptan hemen sonra
