Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
112 syf.
10/10 puan verdi
İnsan Özgürlüğünün Özü Üzerine'ye dair...
Özgürlük koşulsuzluğun içinde varolabilir ancak. Arzu ve iştah tükendiğinde koşullar yeniden anlamlanmakta ve belirlenim olumsuzlamayla eş. İçsel zorunluluk özgürlüğü temsil ediyor ve bu da sevgi'ye bağlı görülüyor. ''İnsanın özü bizzat insanın kendi eylemidir.'' Yani kendi isteğinin , içten doğuşun kaynağı, kendi eylemlerimizin sonucu. ''Ben'' Schelling'e göre bu şekilde tanımlanmakta. Mücadele bittiğinde ölü halde oluyoruz yani. Yaşamak için içsel ve dışsal devinime ihtiyaç duyuyoruz. ''Mutlak birlik var olmak zorunda'' Buradan da anlaşıldığı gibi mutlak bir çizgi, bir sınır söz konusu ve bu sınırın temelinde sevgi var. Kötülük varoluşun basamaklarını oluşturan zeminin basamakları ve var olan, iyilik ile tanımlanmakta. Tüm basamakları çıktığımızda ulaştığımız zirve ise irade. Kötülük varlık olarak görülmüyor yalnız iyilik kendini var eden olarak anlamlandırılıyor çünkü, özümüzdeki itkiyi sağlayan şey esasen iyilik. Dürüstlük dindarlık ile temsil edilmiş. Özsel bilgi tinsel olanda aranıyor. çünkü; tin ve kader eş olarak ele alınmış. Tinin özü özgürlük ve sevgiden geçmekte. Başlangıçlar ilk zeminde ve zemini çizen kötülük (karanlık). Aydınlığa doğru yol almak, hasret çekmekle özdeşleştiriliyor,akla , idrak edemediğimiz iyiye hasret olmak ile. Nietzsche ve Heidegger'in adımlarında etkili olan Schelling tanınmaya değer.
İnsan Özgürlüğünün Özü Üzerine
İnsan Özgürlüğünün Özü ÜzerineFriedrich Schelling · Ayrıntı Yayınları · 201782 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Hegel günlükleri ile başlattığım Alman idealizmi serimin en enteresan filozoflarından birine geldi sıra Schelling. Şu bir gerçek ki Alman idealizmi saf bir Hristiyanlık duygusu ile sarıp sarmalanmış durumdadır. Özellikle Gottlieb Fichte ve Kant ile birlikte başlayan bu durum 19.yüzyıla kadar devam etmiştir. Schelling diğer arkadaşları gibi bu iki
İnsan Özgürlüğünün Özü Üzerine
İnsan Özgürlüğünün Özü ÜzerineFriedrich Schelling · Ayrıntı Yayınları · 201782 okunma