Zıt şeylerin zıt ilişkileri olur; erdem güzeldir, kötülük çirkindir. Ama durun: savurganlık ayıptır, yani cimrilik erdemdir; Deliler doğruyu söyler, yani bilgeler yalan söyler. Oldu mu? Hayır.
Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar.
"Ne değerli oluyor elde edemediklerimiz. Bir kere de elde ettik mi, başka şeye yöneliyor tutku. Dinmez, onulmaz bir susuzlukla bağlıyız yaşama."
Lucretius, Evrenin Yapısı III
İnsan doğasında kötülük olmasa temelden dürüst olurduk ve dolayısıyla her münazarada sadece hakikati gün ışığına çıkarmaktan başka bir amacımız olmazdı
Kadınların, bir erkeğin aklına, kültürlülüğüne aşık olduklarını ileri sürmeleri, budalaca, gülünç bir iddiadır; ya da bu yozlaşmış bir varlığın fantezisinin, hayalinin ürünüdür.