"Var olmak ve esenlik içinde olmak bir hiçtir; asıl önemli olan, başkalarının hakkımızda ne düşündükleridir"
Sayfa 54 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Kadınlar olmasa hayatımızın başlangıcı güvenlikten, ortası hazdan, sonu teselliden mahrum kalırdı.
Reklam
İki kadının, birbiriyle tanışırken,iki erkeğimaynı durumda sergileyeceğinden daha ihtiyatlı ve daha ikiyüzlü bir tutum sergileyeceği kesindir.
Kadın, hayatın suçluluğunun kefaretini, eylemlerle değil, çektiği ıstırap ile öder, çocuk doğurmanın, çocuk bakmanın ve sabırlı, neşeli bir yol arkadaşı olarak eşlik ettiği bir erkeğe tabi olmanın acısı ile öder.
Erkekler, doğaları gereği, birbirlerine karşı kayıtsızdır; kadınlar ise doğaları gereği birbirlerinin düşmanlarıdır.
Tüm zamanlar boyunca insan türünün istencini taşıyan cinsiyet erkek, aklı taşıyan ise kadın olmuştur. Böylelikle hepimizin bizi oluşturan bir baba ve bir de anne gibi iki bileşeni olmuştur. Bunlar üremeyle birleşirken, ölümle birlikte tekrar birbirinden ayrılır.
Reklam
Hayatının en dinç ve olgun döneminde olan her hayvan bize şöyle seslenir: "Neden yaşayan şeylerin geçiciliği için yas tutarsın? Eğer benden önce gelen kendi türümden olanlar ölmeseydi ben nasıl var olabilirdim?"
Güzel olan yalnızca gerçektir. Sadece odur sevilmeye değer olan . Boileau
Aşk bir dış etkinin tetiklemesiyle ortaya çıkan bir iç ürpermedir.
Ölen her şey, kendisi dahil bütün hayatın kaynaklandığı yere gider. Bu açıdan bakınca, hayata ölümden alınmış bir borç gözüyle bakabiliriz. Bu durumda uyku da borcun günlük faizi olurdu.
Reklam
Prof. Dr. Mehmet GENÇ,
Mehmet Genç; "Yabancı literatür, çok erken bir yaşta "kendi kendime" öğrendiğim İngilizce ve Fransızca sayesinde etkiledi beni. Bir de okumaya Nietzsche, Schopenhauer, Goethe, Dostoyevski gibi çok büyük yazarlardan başladım. Ve bunların ikliminde dolaşmaya başladıktan sonra bunlara göre daha düşük düzeyde kalanlarla ilgilenmek, bana "seviye kaybı" gibi geldi. Ayrıca meslek gereği olarak iktisat tarihçilerini okudum. Fakat benimkisi daha çok bir "kayboluştu". Yola ilk çıkışımda ilk doktora tezimi yazarken başlangıç hipotezlerim "doğrulanmadı". Fakat neden doğrulanmadı? Bu beklediğim şey neden çıkmadı? diye o "verilerin" üzerine gittim. İkinci çalışma alanımı bu "kayboluş" oluşturdu" Elizabeth Özdalga, Tarihsel Sosyoloji, s. 83. Prof. Dr. Mehmet GENÇ, Türk tarihçi. Osmanlı iktisat tarihi üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınmaktadır. 1956'da başladığı doktorasını 40 yıl sonra 1996'da tamamladı.
“Birisi herkes tarafından anlaşılıyorsa, sıradan beyinlere hitap ediyor demektir.” -Arthur Schopenhauer
"Je n'appartiens à personne, et j'appartiens à tout le monde: vous y étiez avant que d'y entrer, vous y serez encore, quand vous en sortirez." "Ben kimseye ait değilim ve ben tüm dünyaya aitim; ona girmezden evvel onun içindeydiniz ve çıkıp gittiğinizde onun hala içinde bulunacaksınız."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.