Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meryem Elif

Meryem Elif
@sdmeryem1
İZU / İİF /Manevi Danışmanlık ve Rehberlik YL
İstanbul
30 Kasım
72 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Gördüklerinizi kamera veya fotoğraf makinesi görüntülerine hapsetmekle, tüketiciliğinizi tescil etmiş olursunuz. Sizin görmüş olduklarınızı göremeyen bir başkası size sahip olduğunuz bu ayrıcalıktan dolayı imrensin istersiniz. Kapitalizmin hiç bıkmadan dürttüğü de, işte bu duygudur: Başkalarında haset uyandırma arzusu. Tüketici kültürü, başkalarının sahip olamadıklarına sizin sahip olduğunuz yanılsaması yaratarak hayatınıza geçici bir anlam duygusu, uçucu bir neşe sağlar.
Reklam
Ne oldu bize de, biz her şeyimizi konudan komşudan saklarken birden milyonların önünde en mahrem şeylerimizi anlatır hale geldik?
Ruhları ele geçiren bir istila karşısındayız ve elimizde savaşmak için kadim insanlık değerlerinden başka bir silah yok. Kibre karşı tevazu, sığlığa karşı derinlik, bencilliğe karşı diğergâmlık, hasede karşı dayanışma, hıza karşı yavaşlık, yalnızlığa karşı yârenlik, som akla karşı gönül..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yakınlığın öldüğü, zalimliğin ayyuka çıktığı bir dünyada, ağlamak var olmaktır.
‘Sevmek, dünyanın acısına verilen fasıladır’. Dünya ağrısını dindiren, bildiğimiz dünyanın uzağına taşıyan bir ara. Senin sandığının sana ait olmadığını anladığında, ara biter ve film kaldığı yerden devam eder.
Reklam
Hazzın kölesi olan ruhların “sevgisi”
Mahremiyet yerini laubaliliğe, aşk yerini duygusuz cinselliğe bırakıyor.
İnsanın sözünü duymak için insan gerek. ‘Ben', anlaşılmak için ‘biz'e ihtiyaç duyar...
Hegemon, bütün iyi insani vasıfları kendisinde toplarken, ezdiği, tahakkum ettiği bireyi insan altı bir rütbeye yerleştirir. Ötekinin enkazı ve gayriinsaniliği üzerinden, kendisine yeni ve üstün bir insanlık peydahlar.
Her insan nasibi kadar uyanır ve uyandığı kadar bilgi sahibi olur. Bu durum, büyük pencereden daha fazla ışık girmesine benzer. Pencereyi büyütmeden daha fazla ışık almak mümkün değildir.
Aşk, kendinde kendini bulmaktır.
• Aşk öyle bir nür ağacıdır ki, dalları ezelde, gökleri de ebeddedir. Bu ağaç ne arşa dayanır, ne de yeryüzüne! Bu ağacın gövdesi de yoktur!
Reklam
• Sevgilim, belki vefa ve merhametin coşar da, kapıyı açarsın; "Orada, ne bekliyorsun kalk, içeri gir!" diye seslenirsin ümidiyle ben senin kapında oturmuş bekliyorum. • Ey pek güzel olan yüzünde her zaman yüzlerce lütuf, yüzlerce merhamet nuru parlayan sevgili! Canım, kapında senden gelen misk kokularına, anber kokularına gark olmuştur.
Ben kederli anlarımda yürümeyi çok severim. Büyük bir tesellidir.
Kafa ve karakter yan yana çok az geliyor. Ben böyle bir adama hemen hiç rastlamadım gibi birşey.
167 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.