SPOİLER/ Bence kavuşamayan aşıklar neden kavuşamaz biliyor musunuz; ya iki kişiden birisi ölmüştür, ya aşklarının geç farkına varmışlardır, ya da zamanlarının kıymetini bilememişlerdir. Bu kitap hepsini içeriyor, bitirdiğinizde ise en az on dakika duvara bakarsınız benden söylemesi. NOT: Mutsuz hissedip kitaba sarılanlar şimdi bu kitabı okumasın(ben öyle bir hata yaptım)
Kitabı uzun süredir okumak istiyordum okumak yeni nasip oldu. Açıkçası ben Sebahattin Ali'nin tüm kitaplarını okumak istiyorum üslûbu ,duyguları aktarımı, betimlemeleri tüm kitapları çok güzel hepsinden ayrı ayrı zevk alıyorum ama bu kitap beni çok etkiledi. Dışardan çok sıradan görünen raif efendinin acı dolu hikayesi... O kadar üzüldüm ki kitabı bildirdikten sonra bi süre duvarla bakıştım. Okuyan herkesi etkileyecek çok güzel bi roman herkese tavsiye ediyorum .
1. Elveda Haziran / Sarah jio
2. Serenad / zülfü Livaneli
3. Bir kürt sevdim / Dilek bilgiç esen
4.Yetim koleksiyoncu / Elle maria wiseman
5. Evden çok uzakda / Kristin Hannah
7. Yıldız tozu / Priscille Sibley
8. Dava / FRANZ KAFKA
9.MOMO / Michael Ende
10. Kürk mantolu Madonna / Sebahattin Ali
11. Cennetin bir inci günü / süreyya ülkü güler
Kürk Mantolu Madonna, Türk Edebiyatı’nın popülaritesini hala koruyan nadide eserlerinden bir tanesidir. Eser 1943 yılında Sebahattin Ali tarafından kaleme alınmıştır. Hikayemizin kahramanı olan Raif Efendi’nin Almanya’da geçirdiği yaklaşık 1 yıllık süreci ve o süreçten sonra üzerinde bıraktığı etki anlatılmaktadır. Eğer kitabı henüz okumadıysanız okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Son zamanlarda özellikle sosyal medyada kahve ile birlikte çekinilen görsellerinin sıkça paylaşıldığına şahit olduğumuz bu eserin bu kadar popüler olmasındaki sebep, kısa olması ve güzel bir kapağa sahip olmasının yanında; okunduğu zaman insanın içinde burukluk bırakan hikayesidir. Özellikle hikayemizin kahramanı Raif Efendi karakterinde, okuyan bir çok kişinin kendinden bir parça görmesi, diğer karakterimiz olan Maria Puder’in hayata ve erkeklere dair görüşlerinin mükemmelliği, hikayedeki karakterlere ve olaylara adaptasyonu oldukça hızlandırıyor.
Umursamaz bir babanın oğlu olan Raif’in, önce İstanbul’a “bir mektep bul oku” diye, sonrasında ise Almanya’ya sabun fabrikaları gözlemlemek amaçlı gönderilmesiyle hikaye başlıyor. Sanata, özellikle de resime oldukça meraklı olan Raif’in bir resim galerisinde tablodaki kadına aşık olması ve gerçekte o kadını bulmasıyla da bütün hayatı değişiyor.
Kitabı okumayan arkadaşlara fazla spoiler vermeden inceleme mi bitiyorum. İyi okumalar dilerim sevgili dostlar..
Öncelikle bir Sebahattin Ali klasiklerinden diyebiliriz. Kitap genel olarak güzel ortalarında biraz fazla betimlemeler var biraz sıkabilir ama okunmaya değer, güzel bir kitap.
Hayatın olağan akışıyla yaşıyoruz, hepimiz çoğu zaman etrafımızda olan bitenin farkına varmadan kendi dünyamızda kayboluyor ve her şeyimiz ezber haline geliyor. Raif Efendi de böyle bir hayat sürdürüyordu, adeta ölmek için yaşıyordu içinde bulunan tüm sıkkınlığıyla. Daha sonrasında ise hayatını değiştirecek o hissi tadıyordu: aşkı. Hayat artık her şeyiyle onun için anlam taşıyordu. Ama herkesin korktuğu gibi, o da hayatın karanlık yüzüne maruz kalıyor, aşkından ayrı kalıyor, bir daha kavuşamamak üzere. Bu seferse hayatı her zaman kinden daha manasız, hatta hayat olmaktan çok uzak bir hal alıyor ve yine ölmek için yaşamaya başlıyor. Bütünüyle kendini kaybediyordu.
Sebahattin Ali, aşkı bulmayı ve kaybetmeyi çok güzel tanımlamış: "Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra ben dünyada ancak bir kof ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim."
Hayatta deneyimlenebilecek en anlamlı hislerden birisi aşktır ve "Kürk Mantolu Madonna" size bu aşkın neler yaşatabileceğini çok güzel anlatan bir kitap. Gerçek bir klasik.