Sebastian Castellio... XVI. yüzyılda Cenevre Reformcularının teokratik fikirlerini yaymak için başvurdukları insanlık dışı yollarla, belki hiç kimse böyle zekice bir serinkanlılıkla mücadele etmemiştir.
Sayfa 227 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sebastian Castellio
Dostları ölmüş ya da birbirilerinin izlerini yitirmişlerdir; az sayıdaki basılı yazıları gitgide ulaşılmaz olmuş, yayımlanmayanları bastırmaya ise kimse cesaret edememiştir; kavgası boşuna, hayatı beyhudeymiş gibidir görünürde. Lakin tarihin yolları gizemlidir: Düşmanının kazandığı zafer, münhasıran Castellio'nun dirilişine hizmet eder.
Sayfa 219 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sebastian Castellio... Uğruna yaşayıp uğruna öldüğü düşünce, bütün gerçek insani fikirler gibi her tür dünyevi ve geçici zorbalığın fevkindedir.
Sayfa 211 - Can YayınlarıKitabı okudu
Basel, [Sebastian Castellio'nun] yasını tutmaktayken Cenevre'de parlak bir coşku egemendir; inanç özgürlüğünün bu en yürekli savaşçısının başarıyla yok edildiğine dair bu memnuniyet verici haber için bir çan çalmadıkları kalır; vicdanların zorlanmasına karşı çıkan, bu en çok konuşan ağız nihayet susmuştur!
Sayfa 210 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hayatta olup da sevilmeyen biri yerine, bir ölüyü savunmak her zaman için daha kolaydır.
Bütün üniversite [Sebastian Castellio'nun] cenaze alayını takip eder, tabutu öğrencilerinin omuzlarında katedrale taşınır ve manastırın girişinde defnedilir. Üç öğrencisi kendi paralarıyla mezar taşına bir yazı yazdırır: "Çok ünlü hocamıza, yüce bilgisi ve yaşamının temizliği için şükranımızdır."
Sayfa 210 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yurttaşları, bu en iyi adamlarını ne kadar kötü ve gayretsiz bir şekilde müdafaa etmiş olduklarını çok geç fark eder.. Hakkında açılmış davanın utancının kefaretiymiş gibi Sebastian Castellio'nun gömme töreni adeta ahlaki bir zafer yürüyüşüne dönüşür; Castellio'nun sapkınlık şüphesi altında tutulduğu esnada ürkekçe ve temkinle susan herkes, onu ne kadar sevdiğini ve saydığını göstermek üzere kalabalığa katılır...
Sayfa 210 - Can YayınlarıKitabı okudu
Castellio son ânına kadar üniversiteye ve yazı masasına sürükler kendini; ama boşuna bir direniştir bu! Ölüm, yaşama ve fikrî etkinliklere karşı duyduğu arzuyu yener!
26 Aralık 1563'te Sebastian Castellio kırk sekiz yaşında, ölümü esnasında yanında olan bir dostunun ifade ettiği gibi, "Tanrı'nın yardımıyla hasımlarının pençelerinden kurtulur."
Bu ölümle birlikte iftiralar da çöker ...
Sayfa 209 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Olabildiğince çok sayıda taraftar toplamak isteyenler, bu amaçla daha çok insana baskı uygulayanlar, tıpkı içinde az miktarda şarap bulunan bir fıçısı olup da şarabı çoğaltmak amacıyla içine su dolduran budalalara benzerler; oysa bu yolla şarabını çoğaltamaz, sadece fıçıdaki iyi şarabı bozmuş olurlar."
• Sebastian Castellio
Sayfa 200 - Can YayınlarıKitabı okudu
bu acımasız devlet darbesiyle bütün politik hasımlarını yok etmesinin ardından geriye sadece bir kişi, şu ahlaklı kişi kalınca Calvin bütün mücadele hırsını katmerlenmiş bir şiddetle özellikle o bir kişiye, Sebastian Castellio'ya yöneltir.
Bu saldırının tek zor yanı, o barışçıl bilgini kışkırtıp güven içinde olduğu suskunluğundan dışarı çekmektir.
Sayfa 184 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sebastian Castellio, ürkütülen ve kovalanan insanların acılarını gördükten sonra hoşgörüye dair şefkatli iletisiyle yetinemediği Tanrı'ya, yeryüzünde daha çok insanlık istediğine dair ümitsizce seslendiği gibi, inatçı nefretleriyle dünya barışını bozanlara çarpıcı bir beddua biçiminde yükseltir sesini.
Sayfa 177 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Bir insanı öldürmek, asla bir öğretiyi savunmak demek değildir: Bir insanı öldürmek demektir."
Muhteşem, gerçekliği ve duruluğuyla unutulmaz ve söylenmiş en insanca söz. Bu sert, madenden dövülmüş tek cümleyle Sebastian Castellio, her tür ideolojik baskıya karşı yargısını, bütün zamanlar için dile getirmiştir.
Sayfa 174 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sebastian Castellio... ne kadar da yalnızdır, silah şıkırtılarının kelimeleri bastırdığı, son kararları savaşın zorla çekip kopardığı bir dünyada böyle bir yakarışın işitilme ümidi ne kadar da azdır.
Sayfa 158 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Hakikati aramak ve onu kendi düşündüğü gibi ifade etmek asla suç olamaz. Kimse bir inanca zorlanamaz. İnanç özgürdür."
SEBASTIAN CASTELLIO, 1551
Sayfa 134 - Can YayınlarıKitabı okudu
fakat düşüncelerimizi ne meşgul ediyor?
Mesih, bizden saf ve kutsal bir yaşamın beyaz elbiselerini giymemizi istedi; fakat düşüncelerimizi ne meşgul ediyor? Sadece Mesih’e ulaştıran yolu değil, aynı zamanda Baba’yla ilişkisini, Üçleme’yi, kaderi ve özgür iradeyi, Tanrı’nın tabiatını, melekleri, ruhun ölümden sonraki durumunu ve kurtuluş için gerekli olmayan bir yığın konuyu, dahası manen algılanmaları gereken şeyler oldukları için kalplerimiz saflaşana kadar asla bilinemeyecek konuları tartışıyoruz.
(Wurtemberg Dükü’ne hitaben yazılan mektuptan alıntı)
Sebastian Castellio
Sayfa 360Kitabı okudu
Sebastian Castellio, ifadenin dokunulmazlığı uğruna, kendi zihniyetine sahip çıkmanın tartışılmaz hakkı uğruna, mücadelelerini unutulmuşluğun karanlığı içinde de olsa sürdüren aklın isimsiz kahramanlarının büyük bir örneğidir.
Sayfa 93 - Can YayınlarıKitabı okudu