Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aslında bir insanın çehresi kural olarak dilinden daha ilginç şeyler ele verir, çünkü bütün düşüncelerinin ve özlemlerinin kaydı yahut sicili olması nedeniyle onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir.
Sayfa 84 - Say YayınlarıKitabı okudu
Yolun sonu nereye varıyor diye korkuyorsun. Ben korkmuyorum. Söyleyeyim sana. Geleceğin dünyasına varıyor. Benim istediğim dünyaya. İtaat ve birlik dünyası. O dünyada her adamın kafasındaki düşünce, kendi düşüncesi olmayacak, komşusunun kafasındaki düşünceyi keşfetmeye çalışmak olacak, o komşunun da kendi düşüncesi olmayacak, o da öbür komşunun
Reklam
Çocuğun kendi ayırt etme melekelerini geliştirmek ve ona kendi kendisine düşünmeyi ve değerlendirmeyi öğretmek yerine öğretmen, onun bütün enerjisini, zihnini başka insanların hazır düşünceleriyle tıka basa doldurmak için kullanmaktadır.
Sayfa 76
Buna karşılık şu veya bu şekilde akıllarını nesnel biçimde kullanma kabiliyetine sahip insanların arasındaki sohbet, konu basit, hatta sadece şakalaşmadan ibaret olsa bile, her zaman akli melekelerin özgürce oyununa dönüşür. Bu yüzden böyle bir sohbet ile başkalarınınki arasındaki ilişki dans etmekle yürümek arasındaki ilişki gibidir; doğrusunu söylemek gerekirse bu iki veya daha fazla kimse arasındaki bir dansı andırır; halbuki diğer sohbet tarzı, belli bir menzile ulaşmayı amaçlayan insanların birbiri peşi sıra uygun adım yürümelerine benzer.
Günümüz Eğitimi
Çünkü önce kavramları-fikirleri sonra sezgisel kavrayışları elde ederek zihnimizin tabii gelişimine tamamen aykırı hareket ediyoruz; çünkü çocuğun kendi ayırt etme melekelerini geliştirmek ve ona kendi kendisine düşünmeyi ve değerlendirmeyi öğretmek yerine öğretmen, onun bütün enerjisini, zihnini başka insanların hazır düşünceleriyle tıka basa doldurmak için kullanmaktadır.
Sayfa 76 - Say YayınlarıKitabı okudu
“Dolayısıyla sıradan kimse iradesiyle ait olduğu hayatın hayhuyu ve koşuşturması içinde kaybolmuştur; onun aklı hayatın eşya ve olaylarıyla doludur, ama o nesnel anlamları bakımından bu şeylerin ve hayatın zerrece farkında değildir; nasıl ki Amsterdam emtia alım satım borsasında bir tüccar, komşusunun söylediğini mükemmelen işitir ve anlar, ama denizin uğultusunu andıran ve dışarıdan bakan gözlemciyi şaşkın bırakan bütün alım satımın hiç aralıksız devam eden homurtusunu hiç işitmezse.”
Sayfa 50 - Say Yayınları
Reklam
FİZYONOMİ
“...her insanın çehresi bir hiyerogliftir, ki hiç kuşku yok sırrı çözülüp okunmaya elverişlidir.”
Sayfa 84 - SayKitabı okudu
"Keder içerisinde neşe, neşe içerisinde keder."
Sayfa 49 - Say Yayınları
Ancak akıl ya da düşünce melekesi gerekenin ötesine geçtiğinde bilgi amaç haline gelir.
Erol Sungur, israf ve taklidin, günümüz Müslümanını kulluk ile sekülerlik arasında git-gel yapmasına sebep olduğunu ve neticede prestij kazanmak için azıcık ondan azıcık bundan faydalanmaya çalışan bir dindar tipi ortaya çıkardığını belirtir. Bunun sonucunda, İslâm dininin emrettiği değerler aşınmakta, dinî prensipler temelli bir hayat tarzı oluşturulamamakta ve fakirlerin görmezden gelinmesine sebep olunmaktadır. Çünkü Müslümanlar da postmoderniteye göre üst olan tabakalarla aralarındaki farkı kapatmak amacıyla, estetik ve tüketimi öne almışlardır. (262) —- 262 Erol Sungur, "Postmodern Tüketim ve Dindarın Seçkinlik (Elitlik) Göstergeleri", Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl 10, No: 2, Aralık 2017, (1277-1298), s. 1294- 1295. | Fatma Çetin, Küreselleşmenin Aile Üzerindeki Etkileri ve İslâmî Perspektif Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021, s. 198.
Sayfa 198 - Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.