Çocuk olayı (istismarı), sakin ve yatıştırıcı bir biçimde karşılayan bir ye­ tişkine anlatırsa, olayın ilk şoku azalır ve ciddi olarak nitelendi­ rilebilecek karşılaşmalar dahi normal bir çocuğu kalıcı olarak etkilemez.
Klinikçiler, şiddet eşlik etmediği takdirde, erkek kardeş ile kız kardeş ara­sındaki cinsel ilişkilerin daha az travmatik olduğu ve çocuk veya aile tarafından tanınmayan yabancıların istismarının da en az olumsuz etki yaptığı görüşündedir.
Reklam
çocuğun uğradığı istismarı anlatmasın­dan sonra ebeveynin öfkelenmek ve cezalandırmak biçiminde gösterdiği tepkinin, çocuklarda daha çok davranışsal sorunlara yol açtığına ve istismarın etkisini daha da artırdığına ilişkin bulgular çeşitli arastırmalarla elde edilmiştir.
Cinsel istismar öyküsü olan genç kadınlar arasında, ailesini ve evini zamansız terk edenlerin ve bir partnerle birlikte yaşayanla­ rın bulunduğu saptanmıştır
Cinsel istismar mağduru kadınların güvensizlikleri ve baş­kalarına yakın olma ve örselenme korkusu, uğradıkları cinsel istismarın kendilerini "sevilmek, istismar edilme demektir" biçiminde koşullandırmış olmasının sonucu olabilir. Bu kimsele­ rin çoğunda, kişiler arası ilişkilerde dengesizlikler, aşırı bağımlı­ lık, aşırı itaatkarlık, öğrenilmiş çnresizlik, atılgan olamama ve düşmanlık duyguları saptanmıştır.
Cinsel istismara maruz kalmanın, bireyin cinsel gelişim ve ol­ gunlaşma düteyinde ve aşamalarında bozukluklara neden ol­ duğu saptanmıştır. Çocukluğunda cinsel istismara maruz kal­ mış yetişkinlerin, böyle bir öyküsü olmayanlara göre, daha çok cinsel güçlüklere ve sorunlara sahip olduklarına ilişkin araştır­ ma kanıtları bulunmaktadır. Bu gibi kişilerin, uğramış oldukl< t rı cinsel istismara, sosyal ve cinsel ilişkilerden çekilerek veya mü­ samahakar ve aşırı cinsel davranışlarda bulunarak tepki göster-dikleri bildirilmektedir. '
Reklam
87 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.