Büyük suçlular, Tanrı alçaklıklarından bıkıp, inançsız yaşamlarına bir son verene kadar, beraberlerinde engelleri aşmalarını, tehlikelerden uzak durmalarını sağlayan bir tür tılsım taşırlar.
“nasıl bir his biliyor musun?
oda geniş ama sığamıyorsun,
bak kapı orada ama çıkamıyorsun,
pencere açık ama nefes alamıyorsun,
birşeyler düğüm düğüm dizilmiş boğazına,
ama ne yutabiliyorsun ne atabiliyorsun…
sorarsan eğer ‘hayat nasıl’ diye,
‘tatsız tuzsuz ekmek gibi’ dersem, anlar mısın?”