Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tasavvuf ehlinden birine sordular: '' Allah'ın varlığının delili nedir? '' Dedi ki: '' Sabah meşaleden bî-niyazdır." Tasavvuf ehlinden başka biri diyor ki: "Hakk'ı delil ve istidlalle bulmak isteyen, güneşi meşaleyle arayana benzer."
Resulullah (sav) buyuruyor ki: "Senin için ilminin artmadığı bir günün sabahı mübarek değildir."
Reklam
İçi boş sevdayı kendinden uzaklaştır Nazını azaltıp niyazını çoğalt Oraya kavuştuğun zaman üstadın Aşk'tır senin Onun kendisi hal diliyle sana ne yapman gerektiğini söyler
Hz. Pir’in(Hoca Ahmed Yesevî) onun felsefesinden etkilendiği Şehâbeddin Sühreverdî (1154-1155) ise hikmet kavramını filozoflar tarafından öne çıkarılan erdem anlayışı ile bağlantılı olarak izah etmektedir. Ona göre hikmet “hayatla ilgili ameli kuvvenin orta noktada” olmasıdır. Sühreverdî’nin yaptığı bu tanım, felsefi bir terim olarak Aristoteles’in erdem için yaptığı tanımın aynısıdır. Ancak Sühreverdî, felsefeden yana yaptığı bu tercihin, tasavvuf açısından yetersizliğini fark etmiş olsa gerek ki hemen bu tanımın arkasından “bu hikmet, nefsin hakikatlerle şekillenmesi anlamına gelen hikmetten başkadır. Zira nefsin hakikatlerle şekillenmesi ne kadar çok olursa insan için o kadar iyi olur.” der. temaşa | Sayı: 9 | Temmuz 2018 Mehmet Kasım Özgen
Muhabbet son haddine vardığında kendisine 'aşk' denilir. Aşk, muhabbetten daha geneldir; zira her aşk muhabbettir, lakin her muhabbet aşk değildir.
Haksız iddiasında ısrar eden bu adamla tartışmak istedim ama sabretmenin ve onu avam kabul etmenin daha akıllıca bir iş olduğunu görerek vazgeçtim.
Reklam
Sen yâr olduktan sonra düşmandan ne korku olur Ya da hicran gamımda dert ortağım olsan Sanki düşman ciğer kanımın kenarından geçip gider Sen muradımla yanımda olduktan sonra
HER ŞEY ASLINA DÖNER Birkaç çalışkan karınca, rızık aramak için bir çöle doğru gitti. Tesadüfen bir sabah vakti, dalda yaprakların üzerinde billurlaşmış birkaç şebnem damlası gördüler. Biri sordu: "Bu nedir?" Diğeri, "Bu damlaların aslı topraktır," dedi. Başka biri, "Denizdir," diye itiraz etti. Derken tartışmaya başladılar. Aralarında sözü sayılır bir karınca vardı, onlara dedi ki: "Biraz sabredin, bunun neye meyilli olduğunu görelim. Zira her şey kendi kaynağına doğru çekim halindedir. Taş yerden alınıp havaya atıldığında asıl yeri ve kaynağı toprak olduğu için 'her şey aslına döner' kaidesine binaen tekrar toprağa iner. Karanlığa meyleden şeyin aslı karanlıktır ve nuru arayan her şey de nurdandır." Karıncalar bunları dinlerken güneş etrafı ısıttı ve şebnem billur şeklinden çıkıp aslı olan gökyüzüne doğru gitti. Böylece karıncalar onun topraktan olmadığını anladılar. "Nur üstüne nur! Allah dilediği kimseye nurunu iletir. Allah insanlara böyle misaller verir." (Nur, 35) "Ve gidiş Rabbinedir." (Necm, 42) "Güzel söz ona yükselir ve salih amel de onu yükseltir." (Fatır, 10) Şehâbeddîn Sühreverdî, Cebrâil'in Kanat Sesi
İslam Felsefesiyle İlgili Okunabilecek Kitaplar
Sizin için felsefe listeleri oluşturmaya devam ediyorum. Orta Çağ Hristiyan felsefesinden sonra şimdi de Orta Çağ ve Yeni Çağ İslam felsefesiyle ilgili okunabilecek eserlere sıra geldi. Hristiyan felsefesinde yeni-Platonculuk'un bilinmesinin önemli olduğunu söylemiştim. İslam felsefesinde de bu önemli ama aynı zamanda çok iyi Aristoteles
(...) Dünyaya meyletmez, çok az önem verirdi. Giyinmek, yemek onun zihnini meşgul etmezdi.
Sayfa 14 - yeteri kadar, yettiği kadar, nefis hiçbir zaman doymaz zira..
Reklam
defâlarca anlatayım dedim, zamanların içinde ne sır varsa. ama kılıç ve ölüm korkusundan dilimin üstünde binlerce çivi var. şehâbeddîn sühreverdî
" Varlık itibariyle hiçbir insan cansız değildir. "
Sayfa 97 - Esasen kalp bozuldu mu canlılığını yitirir insan. Yalnız menfaatini düşündüğünde. Kalp bir masum kuştur, ruhu incecik bir düştür hoyratlığa gelmez, uçar gider..
Sonsuz, sonlunun olumsuzlanmasıdır. Niceliği olmayan bir şey sonsuzlukla da nitelenir. O sonu olmayan her şeydir.
Sayfa 294
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.