Bir seher yeli esti sonra, ve çıktım saplandığım derinlikten.
İlk defa aklım meftun kalbimin önüne geçti ve şöyle söyledi; severek açtığın çağı unutarak kapatmak vakti şimdi...
~Taner
Döndüm daldan düşen kuru yaprağa
Seher yeli dağıt beni kır beni
Götür tozlarımı burdan uzağa
Yarin çıplak ayağına sür beni
.....
Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni
Yedi yıldır uğramadım yurduma
Dert ortağı aramadım derdime
Geleceksen bir gün düşüp ardım
Kula değil yüreğine sor beni
youtu.be/E0zY4t4BcdU
bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
gezecek, bizim toprağın yeşilliğince
bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe
aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işte
seher yeli eser yırtar eteğini gülün
güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
kopup dallarından toprak olmadalar her gün
Senden sonrası artık ölüm kokuyor
Yaşamanın bir anlamı yok bende.
Sensiz doğan güneş cana batıyor
Sabahın gecenin farkı yok bende
Seninle unuttum ben geçmişimi
Güvendim sana döktüm içimi
Gittin; kaybettim duruşumu açımı
seher yeli eser yırtar eteğini gülün
güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler kopup dallarından toprak olmadalar her gün.