Seher yeli eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
•••
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?
•••
Bulut geçti gözyaşları kaldı çimende
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
31 Ocak 1999 günü, 7’den 77’ye herkesin sevdiği, çocukluğumuzun süper kahramanı, uzun saçları yüzükleri ve takılarıyla kalbimize yer etmiş kişi, bizim kuşağın Barış Abisi gitti.... O gittiği her ilin sınırında durur ve il nüfusunu gösterir tabelaya +1 eklerdi ya, bu sefer -1 ekleyip gitti...
Onu bunu bilmem güzel adamdı. Tüm ülkeye kendini
"Ayrılık, hasretlik bazen kâr eder câna, seher yelinden haber gönderir aşk. Aşığa her şey onu söylemezse, o adama aşık denir mi. Seher yeli güzel bir koku getirse, yâr oturmuş yele karşı, alıp getirdiği koku onun kokusu diyemeyen adam aşık mıdır. Yüzüne yağan kar tanesini sevgilinin parmakları zannetmeyen. Bir bardak çayı iki tane söyleyip 'iki çay söylemiştik orada; birisi açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni..' Ne güzel demiş Cemal Süreya.. İki çay söyler orada birisi açık, birini kendi yerine, diğerini sevdiğin yerine içer. Her şey onu söyler.
...
Bir gün olur perdeyi yâr kaldırır, seyr-ü cemaliyle bizi güldürür. Kadir bunun için var Ramazan bunun için gelir, insan böyle insan olur. Aşık böyle hiç olur hafız . Bir gün olur, perdeyi Yâr kaldırır . ."
🕊️
Siddhartha
Bütün çıplaklığıyla bir insanoğlu.
Yüzündeki tebessümüyle, en saf haliyle, tüm günahkârlığıyla ve benliğiyle cesurca çarpışmış ve koyvermiş kendini durgun akan bir şarap girdabına.
Siddhartha’yı birkaç cümleyle özetlemem gerekseydi, bu kadar, der bırakırdım. Ama bu kadarla tam olarak ifade edilecek gibi de değil. Zengin bir serüven.