Ayrıca Selçuklular döneminde, Anadolu'nun islâmlaşması hususunda, Fars unsurunun da ağırlığı söz konusudur. Bunlar, Selçuklu devletinin ilk kuruluş yıllarından başlayarak, daha çok devlet memuru, tüccar ve mutasavvıf olarak Anadolu'da Türk cemiyetine karışmışlardı. Selçukluların Farsça'yı resmî dil olarak kabûl etmelerinde bu unsurun te'siri oldu. Türkler göçebelikten yerleşik hayata geçince Türk-Fars mücadelesinin tezahürü olan Babaî ve Türkmen isyanları sürüp gitti. Sonunda bu mücadelenin Türkmenler lehine gelişmesi ve Türkmen beylerinin Anadolu'ya hâkim olmalarına rağmen asırlarca İran kültürünün te'siri Anadolu'da hissedildi.
Sayfa 60 - Marifet Yayınları, Göçler ve Türkleşme - İslamlaşma OlayıKitabı okudu
Selçuklular, Oğuz Yabgu Devleti'ni devam ettirmişler ve onun son sülalesi olmuşlardır.
Sayfa 69 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Reklam
Milli olmak önemli
Selçuklular Türkistan'dan milli teşkilat, müessese ve geleneklerini, özetle neleri var ise hepsini beraberlerinde getirmişler ve onları devletlerinin sonuna kadar muhafaza etmişlerdir.
Sayfa 125 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Selçuklular, İran sultanları olan bu Türkmenler, İran'ı Türkleştirmediler. Bu şüphesiz bunu istemediklerinden ileri gelmektedir. Tamamıyla aksine olarak görüldüğü üzere isteyerek kendilerini İranlı yapan eski büyük Sasani hükümdarları gibi İran ahalisini Guz aşiretlerinin yağmalarından korumaya, İran kültürünü Türkmen tehdidinden kurtarmaya çalışan kendileridir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Türkler Anadolu'ya Malazgirt'ten daha evvel geldi mi? Geldilerse Malazgirt ile birlikte değişen neydi? Türklerin Malazgirt'ten çok önceleri Anadolu'ya geldiği herkesin malumudur. Hata bu soruyu Selçuklular açısından değerlendirdiğimizde bile Malazgirt'i bir başlangıç olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Selçukluların Anadolu macerası, Çağrı Bey'in 1018 tarihinde gerçekleştirdiği meşhur seferiyle başlar. Semerkand Görüşmesi'nden sonra esir edilen Arslan Yabgu'ya bağlı Türkmenler, Horasan’a nakledildikten sonra Gazneliler'in tazyikleri neticesinde batıya yönelmek zorunda kalmışlardır. Bu Türkmenlerin, devletin kurulmasından önce de, sonra da Bizans'a karşı akınlar yaptıklarını görüyoruz. Devlet kurulduktan sonra batıya yönlendirilmiş olan Türkmenler de Anadolu'ya yönelik faaliyetlerde bulunmuşlardır. Değişen şey, Tuğrul Bey'in Azerbaycan'ı üs haline getirmesi ve bu seferlerin daha sistemli bir hale sokulmasıdır. Alp Arslan zamanından itibaren ise yeni üs Ahlat'tır. Kısaca Anadolu'ya yönelik faaliyetler, Malazgirt'ten çok daha önce, hemen her sene devam ettirilmiştir. Ancak bu seferler yerleşmeye yönelik bir mantıktan ziyade, keşif ve yağma amaçlıdır. Diğer bir ifadeyle baharda başlatılan, kışın yaklaşmasıyla birlikte de geri dönülen seferlerdir. Malazgirt Savaşı, daha doğru bir ifadeyle Romanos Diyogenes'in ölümünden sonra ise politika değişikliğine gidilerek Anadolu'da yerleşmeye yönelik bir plan uygulamaya sokulmuştur. Cihan Piyadeoğlu
En eski devirlerden başlayarak şöyle bir sıralama yapmak mümkün olmaktadır: -Hunlar zamanında Ting-ling'ler sonra Ogurlar. - Tabgaçlar devrinde Kao-ch'e'lar (Kanglılar). -I. Gök Türk devrinde Tölesler, 627'ye kadar. -Fetret devrinde 627-648 arası Sir Tarduşlar. -II. Gök Türk devrinde Türgiş ve Oğuzlar, Dokuz Oğuzlar. -Uygur devrinde Dokuz Oğuzlar, Karluklar, Oğuzlar. - Karahanlı devrinde Kıpçaklar. - Selçuklular devrinde Türkmenler (Oğuzlar).
Reklam
81 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.