Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Malazgirt Savaşı
Bu tarihe kadar sadece yağma ve ganimet için Anadolu’ya giren ve amaçlarına ulaştıktan sonra hızla geri çekilen Türkmenler, bu savaştan sonra artık devamlı kalmak üzere Anadolu’ya girmeye başlamışlardır.
Sayfa 158Kitabı okudu
506 syf.
10/10 puan verdi
Türk milletinin kadim soyu!
Alanında otoriter, büyük tarihçilerimizden biri olan Faruk Sümer'in yeri günümüzde bile doldurulamayan eserinde bizlere; Selçuklular, Osmanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Safeviler gibi pek çok hanedan çıkartan ve devlet kuran, ama hepsinden önemlisi dünyanın tam ortasına bin yıl boyunca hâkim olan Oğuzları anlatıyor! Eser, giriş bölümü
Oğuzlar (Türkmenler)
Oğuzlar (Türkmenler)Faruk Sümer · Türk Dünyası Araştırma Vakfı · 201796 okunma
Reklam
Moğol istilası ardından yaşanan siyasal gelişmeler Selçuklular ve Türkmenler arasındaki dengeyi sarsmıştır. Selçuklu yönetiminin zayıflamasından faydalanan Türkmenler artık tamamen bağımsız hareket etmeye başlamışlardı. Bölgedeki Bizans halkının kendilerine yüklenen ağır vergilerden bıkması ve kendilerini yalnız hissetmeleri Türkmenlerle sıkı ilişkiler kurmalarına neden olmuştu. Bu şartlar altında kurulan ve yavaş yavaş tüm Batı Anadolu'yu saran Batı Anadolu Beylikleri Bizans'ın sonunu da hızlandırmışlardır. Zaman zaman Bulgarlarla ya da Altın Orda Hanlarıyla evlilik bağıyla sıkı ilişkiler kurmaya çalışan Bizans, Venedik, Cenova ya da Katalanlardan aldığı destekle de bir şey elde edememişti. Nitekim sonunda beylikler arasında sivrilip, bir cihan imparatorluğu kuracak olan Osmanlılar, 1453'de İstanbul'u fethederek ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlarla uğraşan ve gücünü iyice yitiren Bizans İmparatorluğunun tarihe karışmasını sağlamışlardır.
Arslan Yabgu’nun hapsedilmesinden sonra başsız kalan ve Horasan’a giren Türkmenler bu esnada; Kızıl,Boga,Yagmur,Göktaş ve Nasoglu gibi reislerin idaresinde idiler.
Selçuklular Oğuz Yabgu Devleti’ni devam ettirmişler ve onun son sülalesi olmuşlardır.
Yaydan Silahları Ve Dalgalanan Uzun Saçları
Çağrı bey Azerbaycan'a vardığı zaman orada daha önce gelmiş Türkmenler ile karşılaştı ve onları da yanına alarak Van havzası (vaspurugan)nda bulunan küçük Ermeni krallığı topraklarına girdi: Türkler vaspurugan bölgesini istila ve bazı kaleleri zapt ettiler. Hristiyanları kılıçtan geçirdiler. Bugüne kadar asla Türk süvarisi görmeyen Ermeniler onların garip manzarasını müşahede ettiler; yaydan silahları ve dalgalanan uzun saçları vardı...
Reklam
Yaşananlara bakıldığında Türkmenlerin Anadolu'daki bağımsız hareketlerinin bir sonuca varamayacagi sonucuna ulaşmak yanlış olmaz. Diğer bir ifadeyle Tuğrul Bey'in Anadolu'ya yönelik seferleri kendi kontrolü altına alma isteğinin de ne kadar doğru bir hamle olduğu anlaşılmaktadır. Anadolu'ya yönelik akınlar, bundan sonra Selçuklu şehzade ve emirlerinin idaresinde yapılacak, Türkmenler de bu seferlerde askerî unsur olarak yer alacaklardı. Başkentin Rey'e taşınmasından sonra bu konuda atılan ilk önemli adım Azerbaycan'i ele geçirmek maksadıyla Hasan b . Musa Yabgu ile Yakuti b. Çağrı Bey'i görevlendirmek oldu. Nitekim Anadolu seferlerinin yapılabilmesi için her şeyden önce Azerbaycan'in ele geçirilmesi gerekiyordu. Kısa sürede ele geçirilen Azerbaycan, Tuğrul Bey döneminde Anadolu'ya yönelik yapılan seferlerde bir üs olarak kullanılmış, Alp Arslan döneminde ise merkez Ahlat'a kaydirilmisti.
"Her şeyden önce düzenli bir ordunun karşısına geçip savaşmak Türkmen savaş taktğine uygun bir şey değildi. Türkmenler daha ziyade vurkaç ve baskın savaşını tercih ederlerdi. "
Muhtemelen Tuğrul Bey de aynı düşünceler içinde olduğu için Türkmenler'e yeni yaşam alanları kazandırmak amacıyla Anadolu'ya yöneldi. Bununla birlikte Anadolu'dan önce Azerbaycan'in kontrol altına alınması yapılması gereken ilk seydi. O sıralarda Azerbaycan'a hâkim olan Vehsudan ve Ebu-l-Esvar'i kendisine tâbi kılan Tuğrul Bey, arkasından gelebilecek bir tehlikeyi de bertaraf etmişti. Anadolu'ya vardığında ordusunu bölmüş, bir grubu Kafkaslar'dan Tercan ve Erzincan'a kadarki bölgeye yönlendirmişti. Ikıncı grup Oltu'dan Çoruh Irmağı vadisine gelmiş, Bayburt civarında paralı Frank askerleriyle mücadele etmişti. Selçuklu komutanı bu mücadelede şehit olmuş, ancak ordu geri çekilmeyi başarmıştı. Üçüncü grup ise Kars taraflarındaki Bizans kuvvetlerini mağlup etmişti. Bir de bizzat Tuğrul Bey'in başında olduğu bir kuvvet daha bulunuyordu. Van çevresinde faaliyet gösteren Tuğrul Bey; kısa bir kuşatmadan sonra ilk olarak Muradiye'yi ( Bargiri) ardından da Ercis'i ele geçirdi. Bir sonraki hedef, o dönemde Bizans'in önemli merkezlerinden olup , sağlam surlarıyla bilinen Malazgirt Kalesi olmuştu.
Alaaddin keykubat moğol saldırısından kaçan Türkmenleri, Selçuklu devletinin sınır bölgelerine yerleştirdi. Amaç bu grupların ülke içinde karışıklık çıkarmasını önlemek ve olası saldırılara karşı sınır devriyesi oluşturmaktı. Sınır boyundaki Türkmenler'e “Uç Türkmeni” deniliyordu. Bunlar gösterdikleri faaliyetler ile o kadar büyük bir şöhrete sahip olmuşlardı ki, Müslim ve gayrı Müslim bütün eserlerde onlardan bah­sedilir. Hatta eski müelliflerden bazıları uç (türkçe: sınır) sözünü onların adları sanmışlardır. Selçuklular'ın Eyyubîler'e karşı olan sınır bölgesindeki Türkmen nüfusu yeni gelenler ile pek yoğunlaşmıştı. 1240 yılındaki Babaîler isyanını bu Türkmenler çıkarmış idiler. Bunların Elbistan, Maraş ve Malatya'nın ormanlık bölgelerinde yaşayanlarına XIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren “Ağaç Eri” adının verildiği görülüyor. Bu Türkmenler Moğollar tarafından da yakından tanınmışlardı. Hattâbu yüzden Ağaç Eriler, eski zamanlardan beri mevcut, bir Türk kavmi sanılmıştır.
95 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.