Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semih Gökçe

Semih Gökçe
@semihgokce
"Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak." Ahmed Arif
Eskişehir
12 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
506 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Oğuzlar (Türkmenler)
Oğuzlar (Türkmenler)Faruk Sümer
9.3/10 · 95 okunma
Reklam
Oğuzlar
Kuzey Afrika'daki üç ülke yani Cezayir, Tunus ve Trablus, Türkler tarafından ocak adı verilen bir askeri teşkilâtla idare edilmiştir. Bu ocaklara alınacaklarda aranılan en mühim vasıf, onların Anadolu Türkü olmalarıydı. Araplar ve Berberiler ocaklara alınmadıkları gibi, babaları Türk ve anaları yerlilerden olanlar da yüksek memuriyetlere geçirilmiyorlardı. Ocaklar ihtiyaçları olan Türkleri Batı ve Güneybatı Anadolu'dan temin ediyorlardı. Bu maksatla gönderilen heyetler, Batı Anadolu'daki şehir ve kasabaları dolaşarak pazar yerlerinde "Yorulmadan akça kazanmak, terlemeden ölmak isteyenler bayrağımız altına gelsin." sözlerini nida ettirip asker devşiriyorlardı. Bu gidenler arasında saz şairleri de bulunuyordu ki, söyledikleri Türkçe şiirler zamanımıza kadar gelmiştir. Cezayir ocağının reisine verilen "dayı" unvanı da Anadolu Türklerinin tanımadıkları büyüklerine, annelerinin kardeşlerine olduğu gibi, dayı demelerinden geliyor. Yüzyılımızda Batı Anadolu'da Orta Anadolu'dan gelen işçilerin başında bulunanlara verilmiş olan dayıbaşı sözü de aynı telâkki ile ilgilidir. Böylece Batı ve Güneybatı Anadolu babayiğit evlatlarının mühim bir kısmını da, çoğu veya hepsi bir daha dönmemek üzere uzun bir zaman Kuzey Afrika'ya göndermiştir. Bugün bile Anadolu'da "Akşamdan Cezayir'e giden çok olur." şeklinde bir atalar sözü hâlâ söylenir.
Sayfa 13 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Arminius
Üst düzey Alman kurumlarının Arminius fantezisi otuzlu yıllara kadar sürmesine rağmen Nazi döneminde beklenen neticeyi ve tatmini vermedi. Gerçi Germenler Hitler'in zevkine çok da uygun değildi. Çünkü barbar Germen tarihi Mussolini karşısında kendisini ezik hissetmesine neden oluyordu. Ayrıca Herman Arminius yüceltmesi, özgürlük savaşçılarında muhafazakar kökenlerini asla inkâr edemedi, bu yüzden Heinrich Himler'in dinamizm getirmeye çalıştığı Germen idaresine çok faydalı görünmedi. Sonuçta German yardımcı birliklerinin komutanı Arminius Romalılara karşı olan "asker yemini"ni bozmuştu. Avrupa'nın istilası esnasında Nazi Devleti'nin, Alman askeri makinesine karşı, "gönüllü birliklerin" her an isyan edebilecek Arminiusvari bir lidere kesinlikle ihtiyacı yoktu, dolayısıyla Arminius çok da hoşnutluk veren bir örnek değildi.
Sayfa 44 - Kronik KitapKitabı okudu
Anadolu'daki Türk kumandanlarından Kürbuğa, 1. Haçlı Seferi temsilcilerine şunları söylemiştir: "Tanrınız ve Hıristiyanlığınız bizi ilgilendirmez; kadınlaşmış kavimlerden aldığımız bu ülkeleri istemeniz hayret edilecek bir şeydir. Efendilerinize söyleyiniz: Türk olmak ve dinlerini değiştirmek niyetinde iseler size şehirler verir; dost oluruz. Aksi takdirde hepsinizi zincire vurur; Horasan'a sürer veya öldürürüz.
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri Gelen Mektup
Gözler ki birer parçasıdır sende İlah'ın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, Vur şanlı silasınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Dörtlükler
Kimi sessiz yaşayıp öyle göçer; Kimi teşyi olunur kollarda... Biri vardır: Yaşamış fırtınalı; Kalacaktır tükenip yollarda... 24.06.1954
Sayfa 81 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Kalbim küçük ve kırmızı bir kuş oldu hayalimde, kuş kafesinden kaçıyor, içinde yaşayacağı başka birini, daha çok ümit vaat eden birini arıyordu. Bir geçmişi olan birini. Bilen birini.
Sayfa 54 - Can Yayınları
Rubaiyat
zulmetmeyi yeğler o buzlu kadın sevmek yerine gözlerindeki soğuk elektrik çakar ufkumuzda şimşek yerine kanı donmuştur / besbelli kılı kıpırdamaz koparıp göğsünden yüreğini uzatsan kan içinde çiçek yerine
Sayfa 53
Tonyukuk
Wilhelm Thomsen Tonyukuk için İngilizce "kingmaker" yani 'kral yapıcı' adıyla birlikte şu ifadelere yer vererek Tonyukuk'un Köktürk tarihinde, daha genel bir ifade ile Türk tarihinde oynamış olduğu rolü kısaca özetler: "Üç Kağanın bakanı, İlteriş Kağan dönemimdeki Türk imparatorluğunun onarımıyla başlayıp en ileri yaşına kadar münhasıran üstlenmiş olduğu az sayıda ama olağan üstü nitelikteki olaylara değinmekte, diplomatik dehası, taktikleri ve çelik gibi iradesiyle iz bıraktığı eylemlerini, haklı bir gururla gelecekte de izlenmesi için örnek göstermektedir."
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.