"Yaşama uğraşı ... sen öyle bir kitap yaz,
sonra tut kendini as. Canım benim, adam o kitabı yazmadı, günlük yazdı, o günlük tuttu günün birinde kitap oldu."
ön, diyorsan dönebilirim, yanmaz canım da
Öl, diyorsan ölebilirim, olur mu?
Yak, diyorsan yakabilirim, dudaklarınla
Öl, diyorsan ölebilirim, olur mu?
Yaktım kendimi, sardım iyice
Zor durunca ben ölebilirim
Görebilirsen bi' de beni böyle gör
Yaktım kendimi, sardım iyice
Zor durunca ben ölebilirim
Görebilirsen bi' de beni böyle gör
Bıktım
Beni kızdırıyorlar, kafamı bozuyorlar! Ah mı çekeyim, vah mı çekeyim… yoksa bu canımdan vaz mı geçeyim. Sen benim canım, en güzel yanım, fedadır sana aksa da kanım.
Yalnız kalmak zamanıydı artık! bu yaz akşamının ve günün saçma sapan gündeminin sıcaklığından kaçmak için.
Evde bırakılacaklar tamamdı;
Anne gözlerinden,Baba alnının başına en yakından öpülmüş,Otis ise ilk defa avucumdan beslenmişti.
Benimle gelecekler ise her zaman ki gibi,postacı çantamda olan "kitap,su ve kalemler" ve tüm yalnızlığım
— Dostum, diye fısıldadı bana, zaman geçiyor ve hiç de lehime işlemiyor... Vicdanımda azaba yer yok, bu tür çekingenliklerden muafım, çok şükür!.. Bu dünyada zaten suçtan geçilmiyor... Saymakla bitmeyeceğini herkes anladı... Sorun devirdiğimiz çamlarda... Ve sanırım ben de onlardan bir tanesini devirdim... Hem de telafisi olmaz bir biçimde...
—