Buse gözlerini kapattı, elinde tuttuğu dilek balonunu yavaşça havaya birakti ve kafasını gökyüzüne doğru kaldırarak evrene mesajını yolladı "Beni düşünmeden bir günü geçmesin. Verdiği her nefes aşkımız koksun." Gözlerini açtığında karşısında bıyıkları sigaradan sararmış, beyaz atletli, göbekli, buran buram ter kokan orta yaşlarda bir
Dönüp dolaşıp aynı yere geliyorum. (2)
2 ay önce de böyle bir ileti yazmıştım. 4.5 milyar yaşında hissettiğimi, ölemediğimi, dünyada gerçekleşmiş tüm lanetli olaylarını iliklerimde hissettiğimi anlatmıştım. Yine sancılar içerisindeyim. Yine bir şeyler anlatmak istiyorum. İlk iletiyi merak edenler için: #63975108 Hayatımı bir nebze anlamlandırmak, çevreyi
Reklam
Benim yazdığım bir hikaye. Akvaryumdaki Balıklar "Hala bir iş bulamadın mı," diye sordu erkek kardeşi. "Hayır," cevabını verdi. Kısa süreli sıkıntılı bir suskunluk oldu devrisine. Rekabet ölümcüldü ama sıkıntı tek taraflıydı. Beriki, hayatın olağan akışına uygun bir şekilde ve sanki kardeşinin keyifsizliğinden haz
240 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
AĞLAMAK MI AĞLAYAMAMAK MI? Geçen sene bu zamanlardı bir haber okumuştum. Ermeni bir kızın gözlerinden kristaller dökülüyordu. Daha önce diş hekimine gittiğini orada gözüne toz kaçtığını düşündü. Doktora gittiğini fakat doktorlarında bir teşhis koyamadıklarını ne ile karşı karşıya olduklarını bilmediklerini söylüyorlardı. Bu olay bana çok enteresan gelmişti. Bu kitabın da benzer konu olduğunu okuyunca alıp başladım okumaya. Hasan Ali Toptaş bu kitapta Güldiyar'ın gözünden dökülen yaşları anlatıyor. Bu yaşların taş olup başına ne işler açtığını. Yeri geliyor ağlayamıyor Güldiyar fakat ağlamak mı daha kötü ağlamamak mı bilemiyorum. Çünkü gözlerinden dökülen yaşları kendi isteğiyle dökmediği gibi ağlayıp ağlamamakta ona bırakılmıyor. Zorbalıkla korkuyla ağlamaya mecbur bırakılıyor. İnsanların bir zorbalık karşısında nasıl merhametsiz ve kayıtsız kaldığını anlatıyor bize yazar. Kitapta ki şu alıntı özetliyor aslında insanların geldiği acınası durumu "Sen diyorsun ki kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır" Bu alıntının üstüne daha da yazabiliceğim birşey kalmadı galiba Nasıl seyreden bir toplum olmuşuz. Üzücü başka diyecek kelime bulamıyorum
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,3bin okunma
"anne, sen bile bir cadı hep sessiz ve mütevazı olmalı diyorsun ya. ben, sürekli insanların hakkımda ne söyleyeceğini düşünerek yaşamak istemiyorum. yapmak istediğim her şeyi yapmak istiyorum."
“Ne diyorsun evladım sen, babanı mı öldüreceksin?” “Evet, öldüreceğim. Çoktan başladım bile. Öldürmek derken öyle Buck Jones’un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum. Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek. Derken bir gün ölüp gidecek.”
Sayfa 146 - Can - 145. BaskıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.