Gülşiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım İçinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi
Gül Şiir Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim,
Reklam
GÜL ŞİİR Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak
Gülşiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım İçinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkûm Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi yasa Bir
Sayfa 219 - Kırmızı Kedi Yayınevi, Üçüncü Basım, Kasım 2017, İstanbul
Gülşiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi
Sayfa 219Kitabı okudu
Hz. Yusuf ve Yaşlı Kadın
Rivayet ederler ki Hz. Yusuf satılırken Mısırlılar onu almak için yanıp tutuştular. Alıcılar arttıkça, satıcı onun ağırlığının beş katı altın istedi. O sırada gönlü kan revan içinde olan ve bu maksatla bir kaç yumak ip eğirmiş yaşlı bir kadın, telaşla herkesin ortasına geçti ve canhıraş bir çığlık atarak seslendi "Ey şu yakışıklı Kenanlıyı elinde tutan satıcı! Ben bu delikanlının deli divanesi oldum! Onun için on yumak ip eğirdim! Al bunları, ver onu bana! El sıkışalım olsun bitsin! Esirci gülmeye başladı ve yaşlı kadına dedi ki: Ey gönlü temiz! Bu nadir inci, hiç seninle Harem olabilir mi? Burada herkes onun için yüzlerce hazine vermeye hazır! Ey ihtiyar, buna ne senin gücün yeter, ne de yumaklarının. İhtiyar kadın cevap verdi: Biliyordum elbet bu delikanlının bu bedele verilmeyeceğini! Dostlarım da Düşmanlarım da, "Şu yaşlı kadın da alıcılar arasındaydı!" desinler istedim.
Sayfa 226Kitabı okudu
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.