Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nejla Şen

Nejla Şen
@sennejlaa
22.04.1972 K. Maraş doğumlu. Evli, üç çocuk annesi. Aile hekimliğinde çalışıyor. Ankara'da ikamet ediyor.
331 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kimse Görmüyorsa
Anlatıcının dış ses rolünde olduğu Körlük için uzun inceleme yapmak ve derin felsefi analizlerle kitabı okumadan önce buraya uğrayacak olanları sıkmak istemem, kitabı okurken yeterince sıkılacaklar çünkü.:) o yüzden kısa yazacağım. Öncelikle, metinde tırnak işareti kullanılmaması benim için yorucu. İsteyen istediği gibi yazar, okur yönlendirilemez, kimin konuştuğunu anlamıyorsa okumasın tarzı yazar görüşlerine katılmıyorum. Türkiye'de de bunu deneyen yazarlar var, onlara da katılmıyorum. Ben incelememi soru sorarak yapmak istedim, kitabı bitirdiğimde aklımda kalan sorular şunlardı: *Görme duyusu yitirildiğinde bütün insani duygular, vicdan da yitip gider mi? *Kimse görmüyorsa özgürlük = sınırsızlık mıdır? *Kitlesel bir körlük durumunda insan hayvandan daha aşağılık olur mu?
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Birazcık şiirden anlayanlar Arif Onur Solak'ın kalemindeki ince nükteleri, dokundurmaları ve çok yönlülüğü benden daha iyi analiz edebileceklerdir, hiç şüphe yok. Bir kurgu yazarı olarak, hiç şiir yazmamış ama çok şiir okumuş ve iyi şiirden anlayan bir okur olarak Arif Onur Solak'ın şairliğine şapka çıkarıyorum. Tekrar okunmak üzere koleksiyonumdaki nadide yerini alıyor YENİLGİNİN ZAFERİ.
Yenilginin Zaferi
Yenilginin ZaferiArif Onur Solak · İyilik Atölyesi Yayınevi · 20185 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
2019 Attila İlhan Roma Ödülü’nü aldığında ‘’Ödülün hak edenlere verildiği de oluyor.’’ Demiştim. Bunu söylediğimde Yara Bende’yi henüz okumamış olmama rağmen, Abdullah Ataşçı’nın dilini, üslubunu, kurgu dünyasındaki benzersizliğini bildiğimden her satırın okumaya değer olacağında hiç şüphem yoktu. Üçüncü tekil şahsa hitaben yazılan Yara Bende, okuru içinde bulunduğu atmosferden kendi kurgu dünyasına çekmekte oldukça başarılı ki bunun ne kadar değerli bir özellik olduğunu edebiyat dünyasına kıyıdan köşeden dâhil olanlar çok iyi bilir. Yazar çağdaşlarından ayrılan bir anlatım tekniğine ve hipnotik bir anlatıma sahip. Bazen düş bazen gerçek bazen de düşle gerçeğin iç içe geçtiği olaylar, hiç sıkmayan yöresel dille harmanlanmış ve hiç sıkmayan roman karakterlerinin sıradan ama sıra dışı olduğuna inandığımız hayatlarını okuyoruz. Okurken kimi zaman anlatıcıyla bütünleşiyorsunuz kimi zaman da karakterlerle. Sonuç olarak edebiyat dünyası Abdullah Ataşçı’yı bu çağın ilerisine taşıyacaktır, bundan hiç şüphem yok. Daha nice eserlere Abdullah Ataşçı, değerini bilen daha çok okurla buluşması dileklerimle keyifli okumalar.
Yara Bende
Yara BendeAbdullah Ataşçı · Everest Yayınları · 201881 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarın ilk kitabı olan unutulan, teması aşk ve göç olan bir roman. Sultan ve Rüya. Bir ayağınız savaş yıllarında, diğer ayağınız deli dolu bir genç kızın mutluluk arayışında. İstiklal savaşından çıkmış yeni Türkiye’ de her şey cephede olup bitmedi diyor bize Nilüfer Benal. Geçmişe döndüğünüz o insanı çekip alıveren sahnelerde Selanik Türkeri’yle zeytin topluyorsunuz, sonra birden askerler gelip sizi evinizden yurdunuzdan ediyorlar, içiniz yanıyor. Tarihte ‘’Mübadele’’ deyip geçtiğimiz bir olayın tam ortasında buluveriyorsunuz kendinizi. Bir de bakıyorsunuz ki Mardin’desiniz. Çağımızın simülasyon gözlüklerinden birini takmış gibisiniz. Taş duvarlar, cepheden dönmeyen oğullar, babasını hiç görmeyen bebekler bekliyor sizi orada. Kaybolan bir ulusun kimliği değil sadece, kimlik arayışıyla birlikte kıvranmalar, çatışmalar, kayıplar. Tıpkı doğum sancısı gibi. Bir kazayla birlikte tanıdığımız Rüya bizim sabitemiz, romanın başlangıcında o var. Yaşadığımız ülkelin dünüyle bugünü arasında üç kuşak boyunca yaşananları öğrenirken tutunduğumuzu gerçeklik sembolü adeta. Rüya’yı tanımaya çalışıyoruz hatta onu anlamaya… Rüya’ya kızdığımız da oluyor onun için üzüldüğümüz de. Bazen de dayanamıyoruz bu denli tutuk olmasına, sessiz kalmasına, hayatına sahip çıkmamasına. Sonra da diyoruz ki, gen demek ki böyle bir şey, kuşaklar boyu etkisi devam ediyor. Roman bitiyor ama soru işaretleri bitmiyor okuyucunun zihninde: Köklerinden kopunca yaşayabilir misin? Yaşasan da sen olabilir misin? Hepsi bir yana, Kaybolan yılları yerine koyabilir misin? iyi okumalar efendim.:))
Unutulan
UnutulanNilüfer Benal · Edebiyatist · 202026 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Sosyal medyadan ve tartışma programlarından takip ettiğim ve soyadı gibi bilgili oluşunu, üslubunu, tarzını çok beğendiğim bir Dr. Alper Bilgili. Kendisi sosyolojiyi sevdiren hoca olarak bilinir. Karınca İncitmez Artur Balyan’ın Tuhaf İntikam Planı Alper Bilgili’nin ilk kitabı değil ama kurgu türünde ilk kitabı. Hem öykü yazan hem de öykü okumayı diğer bütün türlerden daha çok seven biri olarak değerlendirecek olursam, kitapta yer alan öykülerin hepsinin edebiyat zevki olan birinin kaleminden çıktığı belli oluyor. Satır aralarına gizlenmiş nükteler, hiç sıkmayan, bazen sadece bir cümleyle anlatılan kişilik analizleri, küçük ve öyküden anlayan okurun gözünden kaçmayacak göndermeler var. Bir yandan bilgi birikimini kullanırken diğer yandan akademisyen kimliğini ön plana çıkarmadan yazabilmesi ayrı bir takdir konusu. Zira bilim dili kurguda biraz iticidir, yazarı kıldan ince kılıçtan keskin bir köprüde yürümek zorunda bırakır. Doksan beş sayfalık kitapta toplam on iki öykü var. Hepsi de birbirinden özel ve anlamlı. Dil kullanımı usta, konular ilgi çekici. Yazar kimi anlatıyorsa bir anda o oluveriyorsunuz ki bu Alper Bilgii’yi bundan sonra sadece bir akademisyen olarak değil yazar olarak da göreceğimiz anlamına geliyor. Öykü severler tavsiyem bu küçük ama dolu dolu kitabı mutlaka okumaları yönünde olacaktır. Okuyup bitirince siz de benim gibi yeni öyküler yazsa da okusak derken bulacaksınız kendinizi.
Karınca İncitmez Artur Balyan’ın Tuhaf İntikam Planı
Karınca İncitmez Artur Balyan’ın Tuhaf İntikam PlanıAlper Bilgili · Vadi Yayınları · 202056 okunma
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
İyi ki iyi yazarlar var
Meyname Can Gazalcı'nın üçüncü kitabı. Daha önce iki öykü kitabı çıkaran yazar bu sefer bir romanla karşımızda. Kırk yaşında önemli bir sırrının bir kısmını keşfettiği babasının peşinde meyhane meyhane gezen, eskiyle yeni arasında kurduğu bağlarla, hayali senaryolarla yarım yamalak bildiği geçmişi yeniden yazmaya çalışan bir adam. Onu bu yolculuğunda yalnız bırakmayan can dostları. Sırra kadem basmış bir kadın. Aşka saygı, aşka saygısızlık, hayatı için büyük fedakârlıkları göze alan, hiçbir şeyi göze almayan, olduğu yerde bırakan, bir türlü bırakamayan, çok seven, orta karar seven, sevgiyle bencilliği eş tutan insanları buluşturan roman meyname. Karakterler titizlikle işlenmiş, dili inanılmaz akıcı. Kitap adeta beni oku diye sesleniyor. üç kuşağın hikayesini okurken kimi zaman onlarla sanat müziği dinliyor, kimi zaman Ankara'nın tarihi mekanlarını geziyor, kimi zaman''benim de söyleyeceklerim var'' diyorsunuz. Bitince de ''evet, ancak böyle anlatılırdı'' demekten kendinizi alamıyorsunuz. Edebiyat dünyası zor günlerden geçiyor. Sadece adını yazanların, ucuz felsefi araklamalarla aforizma kasanların, iki tane çok satar okumakla kitap yazılacağını zannedenlerin doluştuğu günümüz edebiyat dünyasında Can Gazalcı gibi yazarların varlığı bize biraz olsun nefes aldırıyor. Kitabı ısrarla tavsiye eder keyifli okumalar dilerim.
Meyname
MeynameCan Gazalcı · Edebiyatist Yayınevi · 201932 okunma