Bir kadın görünce heyecanlanmamanın, her sapakta dostları birer birer kaybetmenin, güneşin sabah mucizesine şaşırmamanın, tabiatın uyanışına katılamayışın yüküdür hani, sırtımızı kamburlaştıran.Yoksa bilirsin biz ki dünyanın serazat mukimleriyiz.Biz ki coşkunun yitik çocuklarıyız.
Zira kadınlar sezerler, sonrasını görürler lakin bu sebeple kafaları daha çok karışır, her şeyi fazlasıyla anlamanın bir hastalık olduğunu unutma... Dişilik ile delilik yakındır. İkisi de kendilerine serazat bir dünya kurup o dünyada yaşarlar.
"Zira kadınlar sezerler, sonrasını görürler lakin bu sebeple kafaları daha çok karışır, her şeyi fazlasıyla anlamanın bir hastalık olduğunu unutma... Dişilik ile delilik yakındır. İkisi de kendilerine serazat bir dünya kurup o dünyada yaşarlar."
Zira kadınlar sezerler, sonrasını görürler lakin bu sebeple kafaları daha çok karışır, her şeyi fazlasıyla anlamanın bir hastalık olduğunu unutma... Dişilik ile delilik yakındır. İkisi de kendilerine serazat bir dünya kurup o dünyada yaşarlar.
Zira kadınlar sezerler, sonrasını görürler lakin bu sebeple kafaları daha çok karışır, her şeyi fazlasıyla anlamanın bir hastalık olduğunu unutma... Dişilik ile delilik yakındır. İkisi de kendilerine serazat bir dünya kurup o dünyada yaşarlar
Zira kadınlar sezerler, sonrasını görürler; lakin; bu sebeple kafaları daha çok karışır. Her şeyi fazlasıyla anlamanın fazlalık olduğunu unutma.. Dişilik ile delilik yakındır. İkisi de kendilerine serazat bir dünya kurup; o dünyada yaşarlar.
youtu.be/YoQ6RECY0lI
İnsan olarak en çetin uğraşımız sahici ve halis olabilmek. Sözü ortamına göre eğip bükmemek, kendi olmak cesaretini gösterebilmek, kalabalığın isterisine kapılıp gitmemek. Selamet der kenarest. Özü sözü bir, hayallerine ve değerlerine sadık insan olarak, iç bütünlüğünü büyütebilmek. Çakallaşmamak. Kendi hakikatine
O berbat yolun karanlığından,
Sıcak sözlerle aldatarak
Kaybolmuş ruhunu çıkardığımda
Dipsiz acılarla dopdoluydum.
Acımadan lânetledim
Seni utançla kıvrandıran ayıbı;
Serazât ruhunu,
Anılarla cezâlandırmak isteyerek
Bana anlattığın gün
Her şeyi, ama benim bilmediğim her şeyi,
Birden utançla ellerini yüzüne örttün;
Utançla, acıyla dolu,
Gözyaşlarının acısına boğuluyordun
Öfkeden çıldırırcasına...
...N. A. Nekrassov'un bir şiirinden
Serazât: Serbest ve özgür
Sayfa 40 - İskele Yayıncılık, İstanbul 2005Kitabı okudu