Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilal Serhat Avcı

Bilal Serhat Avcı
@serhat199
Lisans
Hatay
19 Mayıs
19 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
98 syf.
·
Puan vermedi
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud
7.9/10 · 3.032 okunma
Reklam
Yalnız kadın sayısının erkekle gezen kadından çok daha fazla olduğunu fark etti. Bunun nedeni de paraydı. Parasız adamlarla takılmaktansa erkeksiz kalmayı yeğleyen kız doluydu ortalık.
Sayfa 91 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bedensel acı ona iyi geldi. Yüreğindeki acıyla bir denge oluştu böylece.
Sayfa 88 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
296 syf.
·
Puan vermedi
Aspidistra
AspidistraGeorge Orwell
8.1/10 · 4.262 okunma
Çünkü bütün aşklar, istedikleri kadar dünyevilikten uzak [eterle-dolu] görünsünler, sadece cinsel dürtü de temellenirler; evet, hatta bu âşıklık hali, sadece daha yakından belirlenmiş, daha özelleşmiş, hatta sözcüğün en dar anlamıyla bireyselleşmiş cinsel dürtüdür.
Sayfa 18 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kesin olarak bildiğim tek şey, insanların değer yargılarının kesinlikle mutluluk arzuları tarafından yönetildiği, yani yanılsamalarını savlarla destekleme çabası olduğudur.
Sayfa 101 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Topluluk nevrozuna ilişkin kavrayışın tedavi amaçlı uygulamasına gelecek olursak, kitleyi tedaviye zorlayacak bir otorite bulunmadığına göre, bu nevrozun en isabetli analizinin bile neye yarayacağı sorulabilir. Bütün bu zorluklara karşın, birinin bir gün böylesi bir kültürel topluluklar patolojisini ortaya koyması girişmesi beklenebilir.
Sayfa 100 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kültürel üstben, insanın beninin kendisine verilen her görevi yerine getirmesinin psikolojik olarak mümkün olduğunu, benin id üzerinde sınırsız hakimiyeti olduğunu varsayar. Bu bir yanılgıdır; normal dediğimiz insanlarda bile id üzerindeki hâkimiyet belli sınırları aşamaz. Daha fazlasının talep edilmesi, ya isyana, ya nevroza ya da bireyin mutsuzluğuna yol açar.
Sayfa 99 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İçgüdüsel bir çaba bastırmaya maruz kaldığında, libidoya ilişkin kısımları belirtilere, saldırganlık bileşenleri ise suçluluk duygusuna dönüşür. Bu görüş gerçekliği ancak yaklaşık olarak dile getirse de ilgimizi hak eden bir tezdir.
Sayfa 96 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Üstben bizim tarafımızdan oluşturulmuş bir merci, vicdan ise, diğer işlevlerinin yanı sıra bu merciye işlediğimiz bir işlevdir. Bu işlev benin eylemlerini ve niyetlerini gözler, onları yargılar ve sansürler. Suçluluk duygusu, üstbenin katılığı, vicdanın sertliğiyle aynı şeydir.
Sayfa 93 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Bizi hayata sokuyor, Suça koşuyorsunuz garibanları. Sonra acıyı bırakıyorsunuz onlara Çünkü her suç karşılık bulur dünyada.” Goethe
Sayfa 89 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Uygarlık insanların birbirine sıkı sıkıya bağlı bir kitle halinde bir araya gelmesine yol açan içsel, erotik bir itkiye boyun eğdiği için hedefine ancak suçluluk duygusunun sürekli olarak arttırılması yoluyla ulaşabilir.
Sayfa 89 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İnsan ne kadar erdemli ise, üstben de o kadar sıkı ve şüpheci davranır; öyle ki sonuçta kendilerine en ağır günahkârlık suçlamalarını yöneltenler, azizlik yolunda en ileri noktaya ulaşmış kişilerdir.
Sayfa 83 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Uygarlık insanların yalnızca cinselliğini değil, saldırganlık eğilimini de böylesi büyük fedakârlıklara zorladığına göre, insanların uygarlığın içinde kendilerini mutlu hissetmekte zorluk çekmeleri daha bir anlaşılırlık kazanılır. Hiçbir içgüdü kısıtlaması tanımadıkları için, ilk insanlar bu anlamda gerçekten de daha iyi durumdaydılar.
Sayfa 72 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Uygarlık, saldırganlık içgüdülerine set çekmek, bunların dışavurumlarını karşıt ruhsal tepkiler kurma yoluyla düşük düzeyde tutmak için elinde ne varsa seferber etmek zorundadır. İnsanları özdeşleşmelere ve amacı ketlenmiş sevgi ilişkilerine teşvik etmesi beklenen yöntemlerin seferber edilişinin, cinsel yaşantının kısıtlanmasının, komşumuzu kendimiz gibi sevmemiz şeklindeki ideale yönelik emrin nedeni budur; bu emri gerçekten haklı çıkaran tek olgu, emrin insanın kökensel doğasına en fazla zıt düşen şey olmasıdır.
Sayfa 69 - Metis YayınlarıKitabı okudu
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.