Daha başta “Dokuz sekizlik sevdaların sahibi ben; isimleri Meriç ve Tuna olan deniz gözlü çocukların diyarından, kömür gözlü Dicle ve Fırat’ların memleketine gidiyorum...” demiş yazar. Anlamışsınızdır bu harika cümlenin meramını.
Edebiyat, özellikle de gezi yazılarında uzun uzun tasvir yapmayı bırakalı çok oldu. Kelimelerden alınmış görev,
Bugün 12 Aralık. Büyük Usta Cengiz Aytmatov'un doğum günü. Ben bu vesileyle Aytmatov'un vefatı üzerine kaleme aldığım yazımı 1000 Kitap okuyucularıyla tekrar paylaşmak istiyorum. Herkese iyi okumalar...
AYTMATOV'A VEDA
"Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!"
Aytmatov'un ölümü üzerine hissettiklerimi anlatmak çok güç.
Sen gelmeden yalnızca bakardım sözcüklere,
şimdi görüyorum. Denize girdin ya az önce,
sen gelmeden bir sözcüktü o. Bakardım
karşıma çıktığında, ama şimdi görüyorum-
yalnızca bir sözcük değil, içine seni aldı.
Sana bakarken denizi de görüyorum artık.
İstemiyorlar sevgilim bir araya gelmemizi,
O halde bir daha okumalı o iki dizeyi artık:
Sen orda dalından koparılmış bir zerdâli gibi dur,
Ben burda zerdâlisiz bir dal gibi durayım.
İstemiyorlar sevgilim bir araya gelmemizi
o halde bir daha okumalı o iki dizeyi artık:
Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur
ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım