Daha başta “Dokuz sekizlik sevdaların sahibi ben; isimleri Meriç ve Tuna olan deniz gözlü çocukların diyarından, kömür gözlü Dicle ve Fırat’ların memleketine gidiyorum...” demiş yazar. Anlamışsınızdır bu harika cümlenin meramını.
Edebiyat, özellikle de gezi yazılarında uzun uzun tasvir yapmayı bırakalı çok oldu. Kelimelerden alınmış görev,
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Sessizliğe bürünse ortalık, herkes susacak olsa
yine de kısılmayan bir sesle konuşan ağzımızı görsün
Biri baktığında sevgilim bizden kalacak o fotoğrafa
her sevinci bir hasatta devşirip yaşadığımızı görsün
Yaşamın ürettiği sevinç ömrümüzün hasadıyla buluşunca
birbirimizin yüzünde bir yıldıza baktığımızı görsün
Bu sevdalı buluşmadan bir görüntü yansırsa yarına
ona bakan yalnız bizi değil, bizde ışıyan o yıldızı görsün
Özer, şiirlerinde aşkı içten ve samimi bir şekilde anlatır. Aşk, onun şiirlerinde hem mutluluğu hem de hüznü temsil eder. Özer, şiirlerinde aşkın hem güzelliğini hem de acımasızlığını gösterir.
Kitap, Özer'in en sevilen şiir kitaplarından biridir. Şiirleri, sade ve akıcı bir dille yazılmıştır. Şiirlerinde kullandığı imgeler ve metaforlar, şiirlerine derinlik ve anlam kazandırır.
Sevdalı Buluşma, aşkı anlatan şiirler okumak isteyenler için mutlaka okunması gereken bir kitaptır.