Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin... Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap...''
Okumak isterdim gözlerini delicesine
Haykırmak isterdim dağda açan yaban çiçeklere,
Umudun sende olduğunu anlatmak kimsesiz bir çocuğa
Öyle saf
Öyle temiz
Öyle derin
Sen gibi sevgilim sen gibi …
Halimizden memnun olalım. Sevgilim, ben köylü olmayı hiç arzu etmem. Niçin devletime istediğim gibi hizmetten aciz olayım? Niçin o senin nurdan dökülmüş ellerin çift sürsün, inek sağsın? Çok şükür sağız, yine görüşürüz. Sevdanın en büyük lezzeti böyle ayrılıklardır. Şimdi ayrıldık mı, birbirimizden başka düşünecek bir şeyimiz kalmaz. Dünyada üzerimize ne kadar bela, ne kadar keder gelirse gemiye dokunan dalgalar gibi gelir çarpar, bir kere vücudumuzu yerinden oynatır, yine o anda geçer gider. Ya o kavuşmanın tadı?....
Gecesi benden, mehtabı senden
Bir bahçesi var ki aşkımızın,
Mevsimlerdir dolaşırız, bitmez.
Kim demiş ki zamanla gül solar?
Bülbül hiç yorulur mu türküden?
Dilbersin işte, delikanlıyım.
Ne hikmettir bu Yarab, ne güzel!
Herhalde yeryüzünde değiliz;
Sahiden biz nerdeyiz sevgilim?
Cahit Sıtkı TARANCI
Ben senden, sevgilim diye gögsümü gere gere nasıl bahsedeyim ki? Bütün tercihlerin bensizlikten yana. Her zaman isteklerini gerçekleştirmek için vaktin var ama bana yok.
Sevmek karşılıklıdır ya, ben senin tarafından sevildiğimi hissetmiyorum.
Ah sevgilim, şimdi yani başında olsam, uzun parmaklı ellerini tutsam, parmaklarının ucundan öpsem. Sonra avuçlarının içini çevirsem,
avuçlarının içinden öpsem