Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“İnsan sadece iki olasılık arasında seçim yapabilir: geriye ya da ileriye gitmek.”
Sayfa 144Kitabı okudu
“İnsan kendisine kesinlik, koruma ve sevgi sağlayan çılgın bir güç özlemi duyar. Ama az çok belirsizlik ve risklerle yaşamaya mahkum olduğunu, kendi çabalarına güvenmek zorunda olduğunu, ancak güçlerini tam olarak geliştirmesinin ona bir nebze dayanıklılık ve koruma sağlayabileceğini de bilir.”
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
“Annelerine güçlü bir saplantısı olan kişiler ile ulus, ırk, toprak ve kana olağanüstü güçlü bağları olanlar arasında sıkı bir bağlantı vardır.”
Sayfa 117Kitabı okudu
Bonjouuuur
Herkesin bir iç sesi vardır... Bazen eleştirir, bazen korkutur bazen şefkatle fısıldar, hep bir şeyler söyler. Bazen öyle şeyler söyler ki, dayanağı yoktur ancak bilirsiniz. O söylediği sözler çok eski anılardan beslenir, hatta ilk anılarımızdır kaynağı. Tatmışızdır o koşulsuz sevilme duygusunu, o sebepten biliriz konu sevgi olduğunda gerçekten iknaya ihtiyaç yoktur. Hissedereriz o sıcaklığı... "Yabancıyı ve düşmanı sevmek ancak narsisizmin üstesinden gelinmesi 'benim sen olmam' halinde mümkündür." 📚 Sevginin ve Şiddetin Kaynağı Erich Fromm Tatmin düzeyi yüksek, verimli bir hafta dilerim...
Bazı insanların iyiyi seçme özgürlüğü yoktur, çünkü karakter yapıları iyiye uygun biçimde davranma kapasitesini kaybetmiştir.
Var olmayan imkanların gerçekleşeceği yanılsamasıyla yaşayan insan, kendisi için bir seçim yapıldığında ve bu nedenle istenmeyen bir felaket meydana geldiğinde şaşırır, öfkelenir, incinir. Suçlaması gereken tek şey sorunla yüzleşme cesaretinden ve onu anlayacak akıldan yoksunluğudur; oysa tam da bu noktada, başkalarını suçlamak, kendini savunmak ve - ya da Tanrı’ya dua etmek gibi hatalı bir tutuma düşer.
Sayfa 171 - SayKitabı okudu
Reklam
“İnsan, ancak kendisinin ve çocuklarının gelecek ve sonraki pek çok yılın ne getireceğini görerek yaşayacağı bir iklimde insan olabilir.”
Sayfa 110Kitabı okudu
“Tanrı bir idole dönüştü; insan narsistik bir tarzda kendisini Tanrı’yla tanımladı ve böylece Tanrı kavramının özgün işleviyle tam bir çelişki içinde din, grup narsizminin tam bir dışavurumu haline geldi.”
Sayfa 105Kitabı okudu
“Eğitim çabamızı ilköğretimden bilimsel bir teknik yönelime, yani eleştirel düşünceye, nesnelliğe, gerçekliğin kabulüne ve emre tabi olmayan, her grup için geçerli olan bir hakikat anlayışının geliştirilmesine doğru değiştirmeliyiz.”
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
İnsanın hedefi kendi narsistizmin üstesinden gelmektir. Bu tam uyanış süreci, psikolojik olarak narsistizmin yerine dünyayla ilişkinin geçirilmesi ile özdeştir. Yabancı sizin için tam bir insan olduğunda artık düşman değildir, çünkü artık siz de tam bir insan olmuşsunuzdur.
Sayfa 104 - SayKitabı okudu
Dolayısıyla bilincimiz esas olarak kendi toplumumuzu ve kültürümüzü temsil ederken, bilinç dışımız her birimizdeki evrensel insanı temsil eder.
Sayfa 109 - SayKitabı okudu
Gene insan az çok belirgin biçimde kayıp cennetin bulunamayacağını, belirsizlik ve risklerle yaşamaya mahkum olduğunu; kendi çabalarına güvenmek zorunda olduğunu, ancak güçlerin tam olarak geliştirmesinin ona bir nebze dayanıklılık ve korkusuzluk sağlayabileceğini de bilir. Böylece dünyaya geldiği andan itibaren iki şeyin arasında kalır: bir ışığa ulaşmak, diğeri ana rahmine dönmek; biri macera, diğeri kesinlik; bir bağımsızlık riski, diğeri korunma ve bağımlılık.
Sayfa 116 - SayKitabı okudu
Bunun daha ağır dışlarında, mesela sert anne şahsiyetine sahip bir eş seçen bir adam bulabiliriz; kendisini eş-anneye faydası olmayan herhangi bir şey yapma hakkından yoksun bir mahkum gibi hisseder; onu öfkelendirirmemek için elinden geleni yapar, ondan sürekli korkar. Muhtemelen bilinçaltı olarak isyan edecek, daha sonra suçluluk duyacak ve ona daha fazla itaat edecektir. İsyan, cinsel sadakatsizlikle açığa çıkabilir; depresif ruh haliyle, ani öfke patlamalarla, psikosomatik semptomlarla ya da engelleyici tutumlarla dışa vurabilir.
Sayfa 120 - SayKitabı okudu
Önemleri anneyle olan bağ üzerinde inşa edilir. Sonuç olarak bu türden erkekler için özdeğer duygusunun tamamı kendilerine koşulsuz ve sınırsız hayran olan kadınlarla kurdukları ilişkiye bağlıdır. En büyük korkuları ise seçtikleri kadının hayranlığını kazanamamaktır, çünkü bu başarısızlık kendilerine ilişkin narsistik değerlendirmenin temelini tehdit eder. Fakat, kadınlara karşı korku duysalar da bu korku önceki durumlardaki kadar belirgin değildir, çünkü sevgi dolu erkeklik izlenimi veren narsistik ayartıcı tutumları ağır basar.
Sayfa 121 - SayKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.