Kralların en akıllıları bile çoğu zaman aldatılırlar. Hilekar ve menfaat düşkünü adamlar onların etrafını sararlar. İyiler ne yaranmayı ne de dalkavukluğu bilmedikleri için bir kenara çekilip fark edilmeyi beklerler, hükümdarlar ise fark etmeyi bilmezler; kötüler, aksine, cüretkar ve aldatıcı olurlar, hemen sokulup hoşa gitmeyi bilirler, hislerini gizlemekte ustadırlar ve hüküm süren kimsenin ihtiraslarını tatmin etmek yolunda şeref ve vicdana aykırı her şeyi yapmaya hazırdırlar.
Ölümle yaşarız, çünkü bugün canlıysak, bu sadece dün için ölmüş olduğumuzdandır. Beklediğimiz ölümdür, yarına bizi inandıran, bugünkü bizin öleceğinden emin olmamızdır. Düş görürken ölüm sayesinde yaşarız, çünkü düş görmek hayatın inkarıdır. Ölümle ölürüz yaşarken, çünkü yaşamak sonsuzluğun inkarıdır! Ölüm yol gösterir, ölüm bizi arar, ölüm yanımızdadır. Yalnız ölümdür bize ait olan, bütün arzuladıklarımız ölümdür, arzulayabişsek dediğimiz her şey ölümdür.
... Hayatımızı böyle öldük işte, ayrı ayrı ölmeye o derece dalmıştık ki tek bir varlık olduğumuzu, ikimizin de ötekinin yanılsaması olduğunu, kendi içimizdeyse varlığımızın basit bir yankısı olduğumuzu göremedik.
Halktan insanlar - İyi insan budur işte!
Halk insanı, hiçbir zaman insanlığa hizmet amacı gütmez. Temel özelliği, kendi çıkarlarını şiddetle koruması, aynı şiddetle, mümkün olduğu kadar başkalarının çıkarlarına da köstek olmasıdır.
Hayata faydası dokunacak bir eylemde bulunacak olsaydım, en çok, insanları kendileri için hep daha fazla, ortak hayatın dinamik yasası içinse hep daha az hissedecek şekilde yetiştirmek isterdim.