...kendi düşün geleneğimizle canlı alışverişi kurmadan, nerden geldiğimizi, nereye vardığımızı saptayamadığımız sürece bir felsefe düşünemeyiz, bir felsefe oluşturamayacağız biz. Bu savları ileri sürmek bana düşmez belki, yine de sezdiğimi dile getir mekten alamıyorum kendimi: biz hiç bir konuya bütün benğilimizle veremiyoruz kendimizi, aşık, tek yolun yolcusu olamıyoruz. Eklektik, seçici kişileriz, derin, dirençli, sürdürücü değiliz. Onun için de ne geleneklerimize sahip çıkabiliyoruz, ne de tam anlamıyla özgün ve yaratıcı olabiliyoruz. Bu yüzden iyi araştırıcı, gerçek denemeci deği liz. Çevirici, aktarıcı, seçici. .. olur mu böyle şey! Gözümüz sağlam yapıt kurmakta değil, günlük çıkarımızda. Ben böyle görüyorum, başka kanı da olan varsa, çıksın tartışalım, hodri meydan!