Diyorsunuz ki, "Taşımak zor yaşamı." Yoksa neye yarardı sabahları gururlu olup da akşamları teslim oluşunuz?
Taşımak zordur yaşamı: ama bu kadar çıtkırıldım olmayın siz de! Hepimiz şirin, dayanıklı eşekleriz, erkeğiyle dişisiyle.
Nedir ortak yanımız, üzerinde bir çiy tanesi durduğu için titreyen bir gül goncasıyla? Doğrudur: severiz yaşamı, yaşama değil de, sevmeye alışkın olduğumuz için.
Her zaman biraz çılgınlık vardır aşkta. Ama her zaman biraz da akıl vardır çılgınlıkta.
Ben ki yaşamla aram iyidir, bana bile kelebekler, sabun köpükleri ve kimlerse onlara karşılık düşen insanlar, mutluluktan en iyi anlayanlar gibi görünüyor.
Bu hafif, budala, narin küçük canların kanat çırptığını görmek - Zerdüşt'ü ağlamaya ve şarkı söylemeye itiyor bu.
Ey gün, ardımdan mı geliyorsun? Mutluluğumu mu yokluyorsun? Zengin, yalnız, bir define, bir hazine miyim senin gözünde?
Ey dünya, beni mi istiyorsun? Dünyevi miyim senin gözünde? Ruhani miyim yoksa? Tanrısal mıyım? Ama gün
ve dünya, siz çok hantalsınız,
-daha becerikli elleriniz olsun, daha derin mutluluklara uzanın, daha derin mutsuzluklara, herhangi bir tannya uzanın, bana uzanmayın:
- Benim mutsuzluğum, benim mutluluğum derindir, ey tuhaf gün; ama bir tanrı değilim ben yine de, bir tanrı cehennemi değilim:
derindir onun acısı.
Çok incelikli zarif bir kitap, çok severek okudum
Her ayrıntısına özenle, dikkatle üzerinde durmanızı tavsiye ederim hoş ince nükteler var bitmesini istemediğim kitap oluyorsun :)
Eşsiz bir eser okuyun okutun.